Ağır tahrik
14 Mayıs 2013 01:00
Abdullah Öcalan, 1999 senesine kadar Şam'da ağırlandı. PKK lideri, örgütünü buradan idare ediyordu. Ankara, kaç kere oturduğu eve kadar adresini vererek iadesini istediyse de Hafız Esad, hep aynı cevabı verdi: "Bizde yok..." Suriye'den göndermek zorunda kalınca yalanları ortaya çıktı.
Baasçılar, bugün de Türkiye aleyhine teröristler beslemekte. DHKP-C terör örgütünün lideri Hüseyin Fevzi Tekin, Suriye'de yaşamakta. Bu örgüt, THKP-C'den gelmedir. Yine THKP-C kaynaklı THKP-C Acilciler'in lideri Mihraç Ural da Suriye'de. Acilciler'e Suriye'de "Hatay Kurtuluş Ordusu" denmekte. Şimdi Silivri'de tutuklu bulunan İP genel başkanı Doğu Perinçek'i Abdullah Öcalan'la Bekaa Vadisinde görüştüren Ali Keyyali takma adlı Mihraç Ural'dır.
Sayılan bu örgütlerin ortak yanları Marksçı, Leninci, Stalinci olmaları ve kan dökücülükleridir.
Bugün sürekli mevzi kaybeden Beşar Esad, DHKP-C ve Acilcilerle iş birliği halindedir. Fiilen militan lideri derekesine düşmüştür. Zaten kendi elinin altında da 'Şebbiha' adlı gayrı resmi bir silahlı militan örgütü bulunmaktadır.
Cilvegözü saldırısı, Banyas vahşeti ve Reyhanlı katliamının Acilciler'in eseri olduğu MİT tarafından ortaya çıkartılmıştır. Hafız Esad'ın yeğeniyle de evli olan Mihraç Ural'ın katliamları yönettiği de tesbit edilmiştir.
Suriye gizli istihbaratı el Muhaberat, Hatay'da faaldir, bu şehrimizde Acilciler'i örgütlemiştir. Keza bölgede İran, Irak gizli servisleri de devrededir. İran, Suriye'yi Suriye Acilciler'i kullanmakta. Aynı Mekanizma Irak için de mevzubahis. Batılı servisleri de hatırlamak lazım.
Türkiye açısından bakınca PKK meselesi sükûnete ermiş ve fakat yeni tertipler başlamıştır. Kanlı komünist örgütler, en hunharca saldırılarla sivil halkı katledebilmekteler. Bunlar olurken gizli servisler de "mülteciler, kundaklama yaptılar, Türk bayrağını yaktılar" diyerek, halkı galeyana getirip o zavallıların çadırlarına yöneltmekteler.
PKK, Kürtlere dayanıyordu. Kürtler büyük çoğunlukla Sünni Şafii Müslümanlardır. Acilcilerse Nusayrilere dayanıyor. Nusayriler, 'Suriye Alevisi' diye tarif ediliyor ama bu tarif gerçeği ifade etmez. Bizdeki Alevilerle uzaktan yakından alakaları yok.
Suriye'nin Hatay üzerinde eskiden beri gözü var. Bu sebeple kaleyi içten fethetmek için mezhep unsurundan faydalanarak silahlı bir komünist örgütle orayı koparma hülyasında olduğu görülmekte. Türkiye'yi ırk üzerinden tuzağa düşüremediler. Şimdi Şia ve Nusayrilikle mezhepçilik yapılmak istenmekte.
Hadise çok karışık.
Çok yönlü.
Çok devletli.
Çok istihbaratlı.
Ağır tahriklerle sıcak çatışmaya çekilmek istenmekteyiz. Türkiye, savaşmadan dövüşecektir. MİT'in yurt dışına çıkan PKK'lıları Cilvegözü, Banyas, Reyhanlı katliamlarını yapanlara karşı teşkilatlandırdığı haberini alırsak bu sürpriz olmaz.