Partiler belediye başkan adaylarını ilân ettiler. Diğerlerinin nasıl duyurulduğu pek fark edilmedi. Olanca ilgi iktidar partisi üzerinde AK Parti adayları bizzat genel başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Böylece seçim propaganda süreci de başlamış oluyor. Aday izdihamından dolayı her yerde zorluk yaşandı ama AK Parti yönetimini en fazla terleten büyük şehirler oldu. İstanbul'da parti içinden 6 aday vardı, parti dışından da tek başına önemli bir oy sahibi Ali Müfit Gürtuna. Adaylar birbirinden değerli isimlerdi. Hiç birinin incitilmemesi, küstürülmemesi gerekiyordu. Sonunda Kadir Topbaş dendi. Tecrübeli, halkla iç içe yaşayan bir İstanbullu. Bu gibi hususiyetleri yanında mimar da olması metropolümüz için kazanç olacaktır. Adaylardan Veysel Eroğlu'nun üniversiteye dönme kararı kendi için de tutarlıdır. Zamanında DSİ'den ayrılmasaydı daha isabetli olurdu. Erol Kaya yine Pendik'ten aday gösterildi. İdris Güllüce'nin de aralarında olduğu kalan 3 kişi ise en iyi şekilde değerlendirilecektir. Ankara adayı tekrar Melih Gökçek. Bunda Gökçek'in hizmetleri kadar DP ile hızlı bir çıkış yapıp siyasetteki gücünü göstermesinin de rolü olmalı. Erdoğan bir bakıma rakibini elinin altında tutarak partisinin, miktarı ne olursa olsun oy kaybını önlemiştir. Turgut Altınok, kenar bir ilçeyi Ankara'nın en gözde semtlerinden biri haline getirmiştir. Üstelik MHP'den kopup geldi. Tayyip Erdoğan, kendisini tekrar Keçiören'den aday gösterdiklerini açıklarken hakkında takdirkâr ifadeler kullandı. Muhtemelen Melih Gökçek, bir sonraki seçimde parlamentoya çekilecek, Ankara Turgut Altınok'a bırakılacaktır. Adana da ise Aytaç Durak bir kere daha iş başında. ANAP, DYP, AK Parti kim iktidara gelse Aytaç Durak yerini koruyor. Sebebi şu, Adana'ya çok hizmet etti. Halk kendisini seviyor. Bu birinci unsurdur. İkincisi ise bugün dahi AK Parti'nin vitrin zenginliğine ihtiyacı var. Bir düşününüz, Cemil Çiçek, Murat Başesgioğlu, Abdülkadir Aksu, Necati Çetinkaya gibi zamanında ANAP ve DYP'de vazife yapmış veya Burhan Kuzu gibi üniversiteden gelen siyasetçiler olmasaydı AK Parti nasıl bir görüntü verirdi. Erdoğan 4 eğilimi birleştirme prensibini ihmal etmiyor, etmeyecek de. Türkiye'de siyaset zemini kaygandır. Bir-iki kere temas ettik bir kere daha yazıyoruz. Belediyeler, hiç de fark etmeden bir büyük ihtiyaca cevap verir oldular, okul oldular. Bizim Türk milleti olarak iki asırdır en büyük derdimiz kahtı ricaldir, yetişmiş insan ihtiyacı. Belediyeler, bu ihtiyaç için adam yetiştiriyorlar. 59. Hükümet, esas iskeletiyle Tayyip Erdoğan'ın İstanbul belediyesindeki kadrosudur. Belki her belediyede yaşanmadı ama 28 Mart yolunda AK Parti her tarafta aday çokluğu sıkıntısı çekti. Bu manzara yarınlarımız adına sevindirici bir gelişmedir. Anketler, kamuoyu yoklamaları onu gösteriyor ki bu seçimin de açık farkla galibi AK Parti olacak. AK Parti tek kale maç oynayacak. İstisnaları görülmekle birlikte geçen dönemlerde her partiden belediye başkanı güzel hizmetler yaptı. Bu defa AK Parti iktidarda. Teveccüh ona. Bir zamanların ANAP'ı da böyleydi. Dün Tayyip Erdoğan'a söverek manşet atanların bugün destek verdikleri gibi dün sövenlerden bugün aday olanlar da var. Bunları hiç şüphesiz ki sayın Erdoğan da biliyor ama o meşayih makamında değil, siyaset kürsüsünde. Herhalde AK Parti belediyelerin üçte ikisini alır. Bu şu demektir. Sandalda ağırlık bir tarafa yığılacak. Veya dediğimiz gibi tek kale maç. Ağırlığın bir tarafa yığılması, yahut maçın tek kale oynanması ileride sosyal ve veya siyasal problemler doğurmaz mı? Başbakan, danışmanlarıyla bu konuyu nasıl değerlendiriyor? Bütün partilerin silinip tek-tük başarılı başka belediye başkanlarının ayakta kaldığı bir ortamda demokratik hayat örselenmez mi? Bu neticede vebal AK Parti'nin değil, vebal küçük olsun benim olsun mantığıyla hareket ettiklerinden birleşemeyen ANAP ve DYP ile iktidar olma imkânını fikriyatına ters uygulamalarla bozuk para gibi harcayan MHP yönetiminin ve ayağı yere basan siyaset üretemeyen CHP'nin. Yoksa AK Parti kapısına gelenleri kovamaz. Ancak buna rağmen demokrasi kurallarını zorlayan bu galibiyet, AK Parti'ye de Türkiye'ye de sıkıntılar yaşatabilir. Onun için Erdoğan'ın danışmanlarını faaliyete geçirmesi lazım. Siyasetin ana vazgeçilmezlerinden biri de dengedir.