Almanya kabakulak olmuş

A -
A +

Hadi kibarlık bizde kalsın; mütecessis Almanya'nın kulaklarını Midas'ın kulaklarına benzetmeyelim. Ama biz, bunu yapmasak bile dostluk ve ittifak gibi değerleri tanımayarak sağı-solu dinlemekten kabakulak olmuşlar için çok kimse çok şey diyecektir. Kasabın bıçağına sürtünen neticesine katlanır.
Alman vakıflarının Türkiye'deki saklı faaliyetleri malumken şimdi de dış istihbarat servisleri BND'nin 2009'dan bu yana Ankara'yı dinlediği, Boğazları taradığı, Kürecik radarını takip ettiği, 50 küsur yıldır Almanya'nın kalkınması için  alınteri, döken Avrupalı Türkleri kaydettiği ortaya çıktı.
İşin garibi bu dinleme ayıbını ortaya çıkaran Türkiye düşmanı Der Spiegel adlı dergi. Haber ortaya çıkınca Alman hükümeti suçu kabul ve itiraf etti. Neyse ki bu sorumsuzluğu Alman muhalefeti olanca ciddiyetiyle ele almakta. Şimdi  büyükanneleri Merkel'i sorgulamaktalar. Türkiye de bu densizliğe dair yapılması gerekeni tavizsiz bir şekilde ortaya koymakta. Alman siyasetine, Nixon'ı gönderen disiplini hatırlatmak isteriz.
Hani denebilir ki "bir devlet, diğerini dinlemez mi?"
Ortada bir düşmanlık veya yakın tehlike varsa bu mümkündür. Bir yandan dostluktan, birlikte hareket etme mecburiyetinden söz edip, diğer taraftan kapı arkası kulak kabartmalara eş basitliklere yeltenilirse bunun kabulü mümkün olamaz. Hem dost görünüp hem gizlice dolap çevirmenin adı riyakârlıktır. Riyakârlığın hiçbir ahlakta yeri yoktur. Angela Merkel, bu ağır ayıbın hesabını vermeli, veremezse istifa etmelidir. Bir kısım Alman medyasıyla bir kısım aklıevvel Alman politikacılarındaki bu Türkiye hıncını anlamak hakikaten mümkün değil. O malum Alman dergisinin Türkiye Başbakanını cehennemde kendi yanına davet etme manşetini unutmak mümkün değil.
Almanya bizden daha ne ister; daha ne yapalım, ne verelim? Biz, bir imparatorluğu Alman muhabbeti yüzünde kaybettik. İttihat Terakki iktidarı, Erkânı Harbiye-i Umumiye riyasetine/genelkurmay başkanlığına bile bir Alman subayı getirebildi. Almanya I. Cihan Harbinde mağlup olduğu için müttefiki olmamız sebebiyle Devlet-i Ali Osman da hükmen mağlup sayıldı. Buna rağmen 3 milyon vatandaşımız gidip II. Dünya Harbinde yer ile yeksan olan Almanya'yı kalkındırmak için çalıştılar. Bugün o neslin çocuk ve torunları Almanya'da işveren mevkiinde.
Almanya ile Türkiye'nin arasını bozacak bir Alman'ı istikbalde Alman tarihinin iyi yazmayacağını zannederiz. Türkiye ile bozuşan Almanya huzura hasret kalır. Bu münasebetsizlikten dolayı başbakan Merkel, Alman kamuoyundan, oradaki Türklerden ve Türkiye'den özür dilemelidir. Veya bayan Merkel Alanya'ya gelsin, Türkiye dostu Alman vatandaşlarıyla bir miting yapıp bu özrü dilesin. Şayet özür dileme nezaketini gösteremezse Türkiye Başbakanı veya Cumhurbaşkanı, gidip Berlin'de iki milyonla bir miting yaparak bu saygısızlığı dünyaya ilan edebilir. Biz bunu yapacak kudretteyiz. İsteyen de Türkiye'yi dinlesin. Dinlemezlerse hatırımız kalır. Fakat unutulmasın rüzgâr eken fırtına biçer. Yaşlanmış bayan Merkel aklını başına devşirmeli; Türkiye'yi husumet, gariban Filistin karşısında İsrail'e hak verme gaddarlığına benzemez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.