Altmışıncı Hükümet kurulurken
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a görevi tevdi eyledi. 60. Cumhuriyet Hükümeti kurulacak. 60. Hükümet 75 Milyon vatandaşı, 300 Milyon Türk, 1.5 milyar İslam âlemini, ABD, AB, batı ve dünya ile bir arada yaşama gerçeğinden hareketle taşıyacak. 60 çok yüksek bir sayı. Cumhuriyetin ömrü, seçim süreleri ve kurulan kabine adedi bir arada değerlendirildiğinde hükümetin sıra sayısının 25'in altında olması gerektiği ortaya çıkmakta. Ne çok sıklıkla hükümet değişmiş, ne çok zamanlar heba olmuş. Bu zaman zarfında başbakan idamından tutun da başbakana suikasta kadar her şey var. Darbeler-dayatmalar ve soğuk savaş üretimi ideolojik kavgalar, terör, huzursuz günler, kayıp yılların vebalinin sorumlusu. Onun için bir hükümetin 4-5 yıl üstelik de hemen hemen hiç bakan değiştirmeden vazifesini ikmal edebilmesi fevkalade kıymetlidir. AK Parti'nin oyunu üçte bir çapında yükselterek seçimlerden zaferle çıkması gösteriyor ki vatandaş hükümetin çalıştığı kanaatinde. İktidarı hükümet, hükümeti bakanlıklar temsil eder. Bakanlar, bakanlıklar iyi çalıştılar. Karnesi kırık bakan yok. Biri diğerinden daha çok çalışan var. Onun için sayın Erdoğan çok zorlanacaktır. Hep "kahtı rical"den, yetişmiş insan azlığından söz ederiz. Bu keyfiyet, AK Parti'de tersine döndü. Bugün, bu iktidar bir ânda 5 kabine birden kurabilir. Başbakanın zorlanması adam yokluğundan değil, aynı makama ehil bir çok ismin varlığından ileri gelmekte. Meclis başkanlığı, cumhurbaşkanlığı, bakan tesbitinin üçü birden gündemde. Meclis başkanlığı için Cemil Çiçek'in adı geçiyor. Aynı makam için başka isimler de var. Burhan Kuzu, Köksal Toptan gibi. Burhan Kuzu, 30 yıllık arkadaşımız. Tayyip Beyin zor gününde yanında yer alan nadir insanlardan biri. Meclis Başkanı olmasa bile iç işleri veya adalet bakanı olabilir. İyi bir hukuk hocası olduğu kadar emniyetle de iç içe. Polis kolejlerinde 20 yıl ders verdi, on binlerce emniyet mensubu yetiştirdi. Cumhurbaşkanı olur mu bilemeyiz. Adalet bakanı olma ihtimal şansı daha kuvvetli. Kabinede bir anayasa hocasının mevcudiyeti ayrıca avantajdır. Köksal Toptan keza tecrübeli bir devlet adamı, o da hukukçu, darbeler yaşamış bir insan. Yeni-eski hayli aday akla geliyor. Edibe Sözen farklı bir vizyona sahip, dünyaya entegre bir isim, iletişimci. Hüseyin Çelik, Necat Birinci, Mehmet Ali Şahin, Ali Babacan, Binali Yıldırım, Zafer Çağlayan, Ertuğrul Günay, Veysel Eroğlu, Ömer Dinçer gibi daha çok değerden söz edilebilir. Hüseyin Çelik'in, Binali Yıldırım'ın hizmetleri unutulur cinsten değil. Öyle tahmin ediyoruz ki 59. Hükümeti meydana getirenlerin en az üçte biri yerinde kalacaktır. Diğerleri yeni isimlerden olur. Hükümetin rahatlıkla kurulacağı ortada. TBMM de başkanını seçecek. Burhan Kuzu veya Cemil Çiçek yahut Köksal Toptan, olmadı Nimet Çubukçu. Başkan da rahatlıkla seçilir. Zorluk cumhurbaşkanlığında. And içme törenine gelmeyenler bir mesaj verdiler. Sanılanların aksine Abdullah Gül dış işlerinde kalabilir. Seçim, Çankaya krizi yüzünden erkene alındı. Gül'ün mağduriyeti neticeye müsbet yönde etki yaptı. Ne var ki Abdullah Gül, gül gönüllüdür. Kadere mutlak şekilde inanır. "Zehirle pişmiş aşı yemeye kimler gelir?" diyen Yunusca bir olgunluktadır. Çankaya, anasının ak sütü gibi hakkı. Fakat karısının ak örtüsü engel sayılıyor. Ne yaparsınız? Bazen hakikatler demirden daha katı olabiliyor. Sayın Gül, bağrına taş basarak çekilirse Çankaya'ya kim gider? Vecdi Gönül, en kuvvetli aday olarak görülüyor.