Başlıktan ne anladınız? Tabii ki hiçbir şey. Haklısınız. Çünkü yabancısı olduğumuz bir hakaret. Bize Şam'da anlatmışlardı. Şam'da insanların birbirlerine kızıp da ağız dalaşına zavallı analarını da kattıklarında ettikleri bir kirli söz. Biri diğerine öfkelendiğinde böyle bağırıyor "ananı Türk televizyonlarında görmüşler!!!" Televizyonlarımıza, hepsine olmasa da çoğuna teşekkür ederiz. Ne kadar övünseler az. Herkesin basın yayını bir şeyi ile meşhur olur, Türk televizyonu bakınız neyi ile meşhur. Nereden hatırladık bu kirli sözü? Bir okuyucudan elektronik posta aldık, dehşet, zehir-zemberek bir mektup. Türkçe yayın yapan bir Amerikan televizyonunda geçen akşam sözde bir gençlik programı varmış. Baş oyuncu biseksüel bir kız. Bu sapkın kızı, kızlı-oğlanlı gençler ele geçirmek istiyorlar. Kız bir oğlanın hem kendisi ve hem de anasıyla yatıyor, grup seks yapıyorlar vs. Bu isyana karşı "kumanda elinde, kanal değiştirsin" demek bir hayâsızlığa ortak olmaktır. Şu satırlar için özür dileriz. Ama bunlar, nakledilen rezillikten sadece birkaç cümle. Mektubu okuyunca insanın kanı donuyor. Bu kadar ahlaksızlığı düşünmek için ahlaksızlık ihtisası yapmış olmak lazım. Ekranın vazifesi beyaz camdan evlere kanalizasyon boşaltmak değil. Onun için okuyucu RTÜK'ü vazifeye davet ediyor. Radyo Televizyon Üst Kurulu, hem de yıldırım hızıyla hareket etsin. Sadece RTÜK de değil, savcılar da rahatsız olsun. Basın savcısı herhalde sadece bizlerin yazdıklarını takiple mükellef değil. Televizyonlarımız zaten boş. Birkaçı dışında hemen tamamıyla magazinleşmiş olmakla milyonlarca saat boşa akıp gidiyor. Buna rağmen şu rezillik son kerte. Önceki yayınlar komşu ülkelerde böylesi bir hakarete malzeme olmuşsa bundan böyle Türk tv'sinin imajı kim bilir ne olur? Böyle bir yayın dünyanın her memleketinde aşağılıktır. Hürriyet başıboşluk değildir. Bu, başıboşluk bile değil, bir yıkım. Ahlakın, gençliğin ve ailenin ağır bombardıman altında kalması.