Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ANAP eski genel başkanlarından Mesut Yılmaz'ı İstanbul'daki evinde ziyaret etmiş. İki siyasetçi bir mutabakata varmışlar. Buna göre politikaya yeniden dönecek olan Mesut Yılmaz, siyaseti Anavatan'da yapacaktır. Dediğine bakılırsa Yılmaz'ın genel başkanlıkta gözü yoktur. Yeni nesil siyasetçi yetiştirmek arzusundadır. Müşterek maksatlarıysa Anavatan'ı tekrar Özal zihniyetine döndürerek merkez sağa hakim olmaktır... Görüşmeleri 5 saat sürmüş. Bu buluşmada karşılıklı hatalar ikrar edilerek gönül alınmış. Mesut Yılmaz, 28 Şubat'ın tam destekçisi olduğu için seçmen onu ve partisini cezalandırdı. Bunun üzerine o da politikayı kesinlikle bıraktığını söyleyerek terk-i siyaset ve reis'ül fırka eyledi. 3 Kasım 2002 seçimlerinden evvel Erkan Mumcu, ANAP'taydı. Genel başkan Yılmaz'a karşı şiddetli muhalefet yapıyordu. Çok ağır laflar etti. Mesut Yılmaz'ı yerden yere vurdu. Yenilir yutulur lokmalar değildi. Sonra da AK Parti'ye gitti. Bu partiyle meclise geldikten sonra, önce milli eğitim bakanı oldu, sonra kültür bakanı. İkinci bakanlıkta uzun süre kaldı. Bu bakanlıktayken bu defa da AK Parti ve lideriyle ters düştü. Koptu, ANAP'ın başına geçti. Bitmiş olan partisi marifetiyle etrafına topladığı vekillerle grup kurdu. Ancak bu ara altında kendi imzası olan kararlar da dahil AK Parti ve lideri için ileri-geri sözler etti. Halbuki o günlerde bir bakan arkadaşımız, Mumcu'yu kastederek bize şunu dedi. "Bakanlar kurulu toplantısından sonra ceketinin düğmesini ilikleyerek yüksek sesle bir emriniz var mı sayın başbakanım? diye soran tek kişi Erkan Mumcu'dur". Bir bakanın başbakanına karşı bu şekilde davranışı ayıp mı? değil. Fakat ayrıldıktan sonra o saygının gösterildiği kişiye böyle davranmak yakışıksız. Erkan Mumcu, genel başkan olduktan sonra ekranları ihmal etmedi. Bir siyasetçiden ziyade köşe yazarı gibi konuşuyordu. Bu arada bize göre iki de hata işledi. ANAP'ın adını değiştirdi. Yetmedi, rengini de değiştirdi. Bu tasarruflar öyle ilân edilmese de reddi mirastı. Şimdi ise Özal zihniyetine dönüş imkânlarını aramakta. Ancak yanlış adreslerde aranıyor. Aslına bakarsanız bu arayış da yanlış. Özal, kendisiydi. Zihniyeti de kendine mahsustu. Erkan Mumcu da kendisi olmalı, kalmalı. Bu arada Özal'dan da faraza Napolyon'dan da Timur'dan da istifade etmeli. Kapısını çalıp partisine davet ettiği isimle yola devam arzusu ise seçmen tarafından tasvip edilmeyecektir. O kimse hakkında dedikleri daha kulaklardadır. Bu bir. İkincisi Mesut Yılmaz, beraat etmemiştir. Cezası tecil olmuştur. Üçüncüsü Yılmaz'ın yaşlandığı için rütbe istemediği sözü ikna edici gelmemektedir. Tam siyaset yapacak yaştadır. Bu itibarla Yılmaz, Anavatan Partisi'ne katılırsa bir zaman sonra liderlik kavgası sürpriz olmayacaktır. Kuyruk acısı kıssası unutulmamalı. Erkan Mumcu AK Parti'den kopmakla hata etti. Partinin adını ve rengini değiştirmesi ikinci hataydı. Şimdi üçüncü hatanın eşiğinde. İHA Genel Müdürü Fevzi Kahraman'ın şu anlattıklarını bir kere daha yazmıştık. "Rahmetliyle son seyahati olan Orta Asya ziyaretinden dönüyorduk. Uçakta yan yana otururken bana şunları söyledi: Siyasette 3 yanlışım oldu Mesut Yılmaz'ı partinin başına getirmem, Semra Özal'ı İstanbul il başkanı yapmam, siyasette vefa olduğunu sanmam..." Değerli dostumuz Erkan Mumcu'nun işine yarar diye tekrarladık. Mesut Yılmaz, Erkan Mumcu'ya layık olmadığı muameleler yaptı, biz kendisine destek olduk diye Yılmaz, Entelektüel Boyut ismindeki televizyon programımıza gelmeyi bile kabul etmedi. Dost acı söyler. Erkan Mumcu bize "seni okuyarak büyüdük, dedi, bize Hocam dedi. Bu sözlerinde son derecede samimi olduğu inancındayız.. Zalim politikanın bir yıldızı daha öğütmesini istemiyoruz. Bizim Erkan Mumcu'ya tavsiyemiz şudur: Size tabi olacak arkadaşlarınızla birlikte AK Parti'ye iltihak ediniz. Böylece Tayyip Erdoğan'dan sonra parti genel başkanlığı ve başbakanlık veya Recep Tayyip Erdoğan'ın Köşk'e çıkmaması üzerine Çankaya yolunu yakalayabilirsiniz. Tabiî bunu iş işten geçmeden önce gerçekleştirmeniz kaydıyla. Koparak bu şansları heba ettiniz. Bir ihtimal böylece yine talih yüzünüze gülebilir. Bunlardan birini hayata geçirebilirseniz siyasette üstadlık belgesini almış olursunuz. Merkez sağ rüyaları görmekle bir yere varılmaz. Turgut Özal rahmeti rahmana kavuştu, partisi tarihteki yerini aldı. Vatandaş için ANAP başka ANAVATAN başka. AK Parti ise Türkiye gerçeklerine mahsus bir merkez sağ partidir. Ayrıca şu soruya hangi mantıklı cevabı verebilirsiniz? -Mesut Yılmaz'ı size Tayyip Erdoğan'dan daha yakın kılan sebep nedir?