AP Mehter yürüyüşünde

Daha evvel Avrupa Parlamentosu dışişleri komisyonunda kabul edilen saçmalıklar manzumesi, bu defa aynı parlamentonun genel kurulunda açık ara oyla farklı bir şekil aldı. Bir süre önce Hollandalı politikacı Camiel Eurlins'ın verdiği teklifle Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne kabulü için Ermeni, Pontus Rumları, Süryani gibi azınlıklara soykırım yaptığını kabul etmesi ön şart olarak getirilmişti. Teklif her ne kadar bağlayıcı olmasa da büyük gürültü kopardı. Dün AP'nin sosyalist, liberal ve yeşiller partilerine mensup üyelerinin karşı oylarıyla ülkemiz aleyhine olan malum maddeler tavsiye kararından çıkartıldı. Onunla da kalınmadı Türkiye'ye üyelik değil, imtiyazlı ortaklık verilmesi teklifi de atıldı. Daha da ileri giderek bir de PKK'ya silah bırakması çağrısı yapıldı. Kalan maddelerse iki kısma ayrılabilir. Reformların hızlandırılması. İfade hürriyetinin önündeki engellerin kaldırılması. AP neden önceki kararı aldı? Niçin geri adım attı? Bunun bu noktaya geleceği belli değil miydi? AB, Osmanlı'dan öğrendiği mehter yürüyüşüyle Osmanlı Türkiyesi üzerinden Türkiye Cumhuriyetini köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. AB, iki adım ileri, bir adım geri düzeninde yürüyor. Arada bir en sivri dillileriyle en sivri çıkışları yapıp, sonra geri adım atmakta. Aslında bu çıkışla maksat hasıl oldu. Ermeni iddiaları malum. Bu kez tıfıl politikacı eliyle Pontus Rumu ve Süryani'ye de soykırım yaptığımız iddiası literatüre girdi. Sonra ne oldu? Strassbourg'da Hıristiyan Demokrat Parti'li bir parlamenter eliyle çamurlar atılırken Katolik dünyanın Papa'sı da Bizans'a atıfta bulunarak hakaretler yapıyordu. Biri Pontus demişti, diğeri Bizans dedi. İlginci yanımızda kimlerin olduğu? Yeşiller, liberaller ve sosyalistler bizimle. AB, Türkiye'yi kızdırıp fevrileştirmeye dönük bu tip faaliyetleriyle içerdeki Türkiye muhaliflerini de güçlendirmekte. Böylece buradakiler içerden, onlar dışardan birliğe girişimize mani olma çabasındalar. İçerdeki muhalif aydınlar samimiler? Ya Avrupa aydınları? Birkaç gün sonra bir hilkat garibesi fikrin çıkmayacağını kimse ileri süremez..