Arap devletleri imtihanda

A -
A +

"İsrail" dediğiniz 5 bin yıl sonra devlet olma idealine kavuştu. Dünyanın dört bir tarafından Yahudileri getirerek aynı bayrak altında topladı. Onlara aynı alfabeyi öğretti. Dinini en tavizsiz şekilde yaşadı, yaşıyor. Devlet olma şartlarından asla taviz vermedi. Nerede olursa olsun tek soydaşı dahi zarar görse intikamı ağır oldu. Bu yüzden Arap devletleriyle tutuştuğu her savaşı kazanarak kurulduğu zamana göre 15-25 kat daha genişledi. "Efendim, arkasında Amerika var". Bu itiraz doğrudur. Lakin arkasında kim olursa olsun istidadı olmayan bir varlık gösteremezdi. İsrail çalışıyor, Yahudiler, müthiş şekilde birbirlerine tutkunlar. Aslında Amerika, İsrail'in değil, İsrail, Amerika'nın arkasında. Dünyanın her tarafından İsrail'e yardım akmakta. Bu devlet, dünyanın en kulağı delik istihbarat servislerinden birini kurdu. En gözüpek ordularından birini teşkil etti. Türlü yollarla ülkeleri içten kontrole aldı. Arap devletlerine gelince. Onlardan çok azı devlet. Diğerleri sanki devlet. Osmanlı orduları, tek dişi kalmış batılı emperyalistlerle savaşarak İslam'ın izzet ve şerefiyle mukaddes şehir ve mekânları korumaya çalışırken bir kısım Arap aşiretleri, İslamın bayraktarı Türk'ü arkadan vurdular. Biz emperyalizimle onlar bizimle çarpıştılar. Bunun sonucu olarak İngilizler, Arap memleketlerinde kukla devletler kurdular. Bu devletlerin bugün batı bankalarında inanılmaz çapta paraları, batıda yatırımları, ortaklıkları, hisseleri, hanları, hamamları sarayları var. 1 aya yakın bir zamandır Filistin ve Lübnan bombalanıyor. Bu ülkeler Hiroşima'ya döndü. Lübnanlı doktorların haber verdiğine göre İsrail, kimyasal silah kullanmakta. Türk hükümeti, bu katliamın durması için çırpınıyor. Fakat işte o sözde Arap devletleri asla rahatsız olmamaktalar. Halbuki bunlar isteseler neler yapmazlar ki? Banka kasalarının anahtarları onlarda. Petrol vanaları ellerinde. Yunanistan, İspanya, Fransa, İngiltere gibi devletlerdeki turizm yatırımları onlar düşünerek gerçekleştirilmekte. İsteseler, yalnızca şunları kıssalar, kesseler, vazgeçseler bu zalim hareket çoktan dururdu. Onlar, böyle yapacaklarına kalkıp Hizbullah'ı suçladılar. Acze düşmüş BM nasıl ki Orta Doğuda kanlı olaylar cereyan ederken hiç sıkılmadan İran'ı kınama komedisini sergilediyse onlar da daha evvel başka bir şaşkınlık gösterdiler. 'Haşa kuluna zulmetmez Hüdası, herkesin çektiği kendi cezası.' Bu bir ayeti kerime mealidir. Bunu Araplar biliyor. Tarihte İslam coğrafyasını işgalden korumaya çalışan Osmanlı devletine, Halifeye ihanet ettiler. Şimdi de Filistinli, Lübnanlı kardeşlerine kötülük yapmaktalar. Hani siz Sevgili Peygamberimiz'e -aleyhisselam- inanırdınız? Peki, Resulullah, 'bir kötülükle karşılaştığınızda fiilen, gücünüz yetmiyorsa dilinizle, o da mümkün değilse kalbinizle karşı çıkın' demiyorlar mı? Siz bu emrin neresindesiniz? Hiçbir yerinde. O zaman şu hadis-i şerifi hatırlatmak zorundayız: -Kötülükler karşısında susan dilsiz şeytandır. Ey hem Arap hem de devlet olduğunu iddia eden, aslındaysa ne Arap ne de devlet olan lüks-safa sahipleri bir lanete çarpılmanızdan korkarız. Biraz insaf, biraz vicdan, biraz iz'an İstiklal Harbinde kendi elinizle kendi yüzünüze kara çaldınız. Bosna'da sustunuz. Kosova'ya dönüp bakmadınız. Irakta kör oldunuz. Bari bu defa İslam olmanın olmasa, bile insan olmanın gereğini yapın. Bari İKÖ'de Türkiye'ye adam gibi destek olun. Ortaya işe yarar bir karar çıksın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.