Askerin tartışmaya girmemesi iyi oldu

A -
A +

Orgeneral Büyükanıt, mutat dışı olarak yabancı bir misafiri varken toplantıyı basına açtı. Belli ki baş örtüsüne dair söyleyeceği vardı. Zira bazı gazetelerde Genelkurmay'ın ne düşündüğü merak edilmekteydi. Sayın Büyükanıt, askerin konuya dair görüşlerinin herkesçe bilindiğini söyledi. Açıklamanın tamamı bundan ibaret. Buna rağmen o ândan itibaren mübalağalı yorumlar almış başını gidiyor. Bize kalırsa bu bir açıklama zaruretten dolayı yapıldı. Genelkurmay, TBMM iradesine muhalefet etme gibi yola girmez. Her ne kadar buna iştahlı siviller çoksa da asker daha itidalli hareket ediyor. İşte bakınız Malatya Üniversitesi rektörünün dedikleri ortada. Onun söyledikleri hangi sivil tavırla bağdaşabilir. Rektörlerden başkaları da rahatsızlıklarını dile getirmekteler. Bir kararı beğenmemek, ondan incinmek başka, askeri darbe yapmaya tahrik başka. Birincisi normal bir hak, diğeri ilkellik. Oysa üniversite önlerine yığılan on binlerce öğrenci herkesten evvel o rektörlerin evladı. 40 yıldır süren bir problemde uzlaşmaya varılması herkesten çok akademisyenleri memnun etmeliydi. TBMM'nin bir nolu büyük grubuyla üç nolu büyük grubu anlaşarak yüksek öğretim kapılarını bu çocuklara açmakta, on binlerce gencin eğitim almasının önündeki engeli ortadan kaldırmaktalar. AK Parti de MHP de üstüne basa basa bunun yalnızca üniversiteyle sınırlı olduğunu söylemelerine rağmen bazıları şüphe kazanları kaynatıyor. Onlara göre bu iş burada kalmayarak ilk öğretim ve liselere kadar inecektir. Hatta bazıları anaokulunu bile bu ihtilafın içine çekmek gibi deli saçması beyanatlar vermekteler. Bunlara kalırsa bu uzlaşma laikliğe karşı bir karşı devrimdir. Bunlar koca koca medya mensupları, politikacılar, akademisyenler. Bu durumda asker ne yapsın? Elbette 3 kelimelik de olsa bir şey diyecekti Dediği de ortada: -Görüşümüz belli... Şimdi dahi yorumcular fili tarifle meşguller. Halbuki... ABD'de küresel kriz başlamıştır. Dünya buna karşı tedbirler almakla meşgul. Türkiye için şimdilik yakın tehlike yok. Ama çok dikkatli gitmek gerekiyor. Akıllı insanlar böyle bir ortamda kendi ülkelerinde kriz çıkartırlar mı? Hangi kriz ne zaman kime hizmet etti. Sadece fakirleştirdi, geri bıraktı, borç alma zorunda kaldık. Borç alınca IMF gelir. Hem gelir ve hem de talimat verir. Kanuni'nin sözünü tekrarlayalım, "bugün borç alan yarın emir alır". Bu meselenin devam etmesi ülkemizin hayrına değildir. Bu tesettür dramı mutlaka bitmeliydi. İki parti bunu başardılar. Muhalefet, medya ve üniversiteye düşen iç barışa, sosyal barışa, eğitim barışına yardımcı olmaktır. Ne var ki bu sağduyuyu gösteremediler. Kışkırtıcı yazı ve konuşmalarla askeri de münakaşaya sokmak istiyorlar. Hem de asker sınır ötesi operasyon yaparken. Halbuki asker herkesin askeri. Üniversitenin herkesin üniversitesi olması gibi. Asker bu meseleye girmemekle iyi etti. Basiretli davranmıştır. Genelkurmay, asla ve asla bir kavganın içinde yer almasın. Yıpranmış kurumlar ortada. Bazı rektörler, üniversitede itibar bırakmadı. Politikada, medyada itibar kaymaları olduğu gibi. Yıpranmamış bir kurumumuz kalsın. Diğer taraftan çene altı bağlamaya karşı çıkmak işgüzarlığına da kimse düşmesin. İlla iğne illa baş bağlama diye bir şart yok. Hadise tesettürü temindir. Öyle de olur böyle de. Tavsiyemiz susulmasıdır. Konuşuldukça ihtilaf büyümekte. İhtilaf büyüyünce ne olur? Bir de bakarız ki 2008 de gitmiş. CHP ve bazı yayın organları, el ele vermiş 2008'i heba etmeye, yele vermeye çalışmaktalar. Kaos, istikrarsızlık ve kriz davet edilmekte. Toplumu böylesine germeyin. Herkes aynı çatı altında, herkes aynı gemide, herkes eşit vatandaş. Kayıp 40 yıl ne kazandırdı ki bir 40 yıl daha kaybolsun?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.