Avrupa Birliği'nde son manzara

A -
A +

En nihayet devâsâ AB, cüce Rum kesimi karşısında gerçekleri görme ümidi vermeye başladı. 500 binlik Rumlar, 500 milyonluk bir koca kitleyi istedikleri tarafa yöneltiyorlar. Rum korumacılığı, eski Yunan hayranlığından doğuyor. Bu durum sanki bitecek. Sanki AB kendini sorguluyor. Paris'te yapılan "AB dışişleri bakanları zirvesi" bir noterler toplantısı olmadı. Şunu demek istiyoruz, Kıbrıs Rum tarafı çaldı, AB temsilcileri söylemedi. Aksine neredeyse hemen her AB üyesi devletin dışişleri bakanı Türkiye'nin vazgeçilmezliği üzerinde durdu. Kıbrıs meselesinin BM'de görüşülmesinin gerektiğini, Türk limanlarının Rum gemilerine açılmamasına Rumların sebep olduğunu, Kıbrıslı Türklerin BM planına uyduğunu söyledi. AB ortakları, bize karşı düne göre daha insaflı ve mantıklı bir görüntü veriyor, Türkiyesiz Avrupa'nın düşünülemeyeceğini dile getiriyorlar. Hatta bunun bir felaket olacağını belirtiyorlar. Nüfusumuzu bile Avrupa için bir avantaj olarak görmekteler. Yergiler yerini övgüye bırakmaya başlamış. İspanya, Portekiz, İtalya, tam destek veriyorlar. Yunanistan keza öyle. Belçika, tutum değiştirmişe benziyor. Hatta Fransa dahi farklı tutumda. Akdeniz'de kıyısı olan devletler kesin destekçi gibi. Diğerleri ise ayıkma emareleri içinde. AB'ye vücut veren devletlerin bazılarında hızlı, bazılarında yavaş bir değişim başladı? İstanbul'da Medeniyetler İttifakı yapılırken Paris'ten gelen haberler, bir tatlı mesajlar demeti mi, samimi sözler mi? Şayet samimilerse veya Türkiye bu kadar lazımsa, Türkiyesiz bir Avrupa'yı felaketler bekliyorsa... AB, Türkiyenin nüfusu dahil her şeyine muhtaçsa o zaman kesin üyeliğimiz için acil tedbirler alınması gerekmez mi? Şüphesiz ki evet. O takdirde süreç hızlandırılmalı, Türkiye, bir ân evvel tam üye olabilmelidir. Bu tarih behemehâl 2015'i geçmemeli. Hem NATO'da kader birliği yapacaksınız, hem İstanbul'u Avrupa'nın Kültür Başkenti seçeceksiniz, hem de üyelik için olmadık engel çıkartacaksınız. Düne kadar böyleydi. Dünden bu yana tutumlar yumuşadı. Ne var ki Türk kamuoyu, AB karşısında giderek şüpheci bir tavır alıyor. Çok nazın usandırdığı gerçeği hemen her dilde mevcut. Medeniyetler İttifakı'nın akil adamları, biraz da AB'ye akıl vermeli. Dünden beri böyle konuşuyorlarsa da yarın ne diyecekleri belli değil. Hakîkatleri mi gördüler, Rumların zihni kodlarını mı çözdüler, yoksa Türk hükümetinin son taviz vermez tutumu karşısında taktik mi güdüyorlar? AB'ye koca Avrupa'ya yakışan samimiyettir. AB'nin Rumlara muhtaçlığıyla... Türkiye'ye muhtaçlığı mukayese edilebilir mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.