Avrupa yalpalıyor

A -
A +

AP dün Strasbourg'daki merkezinde toplandı. Türkiyey'e karşı farklı tavırlar var. Hemen belirtelim. Avrupa Parlamentosu'nun kararları tavsiye mahiyetinde. Buna rağmen Avrupa'ya tesir eder. Dün alınan kararlar ilk ânda anlaşılacak kadar net değil. Şöylece özetleyebiliriz: -Türkiye Ermeni soykırımını tanımalı. -İmtiyazlı ortaklık olmaz. -Türkiye'ye yol açacak olan Gümrük Birliği Ek Protokolü sonra görüşülsün. -3 Ekimde müzakereler başlayabilir. -Şayet, Türkiye, Kıbrıs Rum tarafını tanımazsa müzakereler askıya alınmalı. -AB konseyinin daha evvel aldığı karar gereği KKTC'ye uygulanan tecrid son bulmalı. "Avrupa" dediğimizde yekpâre bir fikri bütünlük ortaya çıkmaz. Parlamento da öyle. Çeşitli siyasi görüş sahipleri değişik zamanlarda yanımızda veya karşımızda olmaktalar. Fakat Muhafazakârlar daima cephe vaziyetinde. Hırıstiyanlık kaynaklı, dine dayalı bir muhalefet söz konusu. Türkiye'nin muhafazakârları AB'ye girmeyi isterken, Avrupa'nın muhafazakârları kapıları daha bir sıkıca kapatmaktalar. Dün ek protokol müzakerelerinin yapılmaması ve Ermeni soykırımı tanınsın sorumsuzluğu bundan dolayı. AB'ye girebilmemiz için ermenileri hiç sebepsiz yere kesip bir ırkı ortadan kaldırdığımızı kabul ve ilân etmemizi istedikten sonra diğer bütün maddelerin hiç bir mânâsı kalmamaktadır. Tabii Rumları tanıma şartı hariç. O da garip. Müzakereler başlasın, ancak konuşmalar devam ederken Ankara, Rumları tanıdığını beyan etsin, yoksa askıya alınsın deniyor. Avrupa, Türkiye'nin hızlı bir reform sürecinden sonra hazırlıklı bir şekilde karşısına çıkacağını tahmin etmediğinden açmaza düşmüştür. Artık oyalama imkânları yok. Bazıları samimi olsa da Hırıstiyan grup gayet katı. Evet, AP kararları tavsiye mahiyetinde ama bize karşı taşıdıkları şu hisler de bir gerçek. Düne kadar Rum tarafını tanıyın diyorlardı. Şimdi isteklerine Ermenileri de katarak talebi hayli ağırlaştırdılar. Türkiye'de Ermenilere soykırım yaptığımızı kabul edecek ne hain bir hükümet vardır ne de hain bir meclis. Türkiye, Avrupa'da daha çok kavga ve münakaşalara sebep olacak, en az 10 yıl AB gündeminin başında yer alacaktır. Bu esnada hezeyanlar da göreceğiz iltifatlar da. Birine papuç bırakmayalım, diğerine kanmayalım. O halde!... Ali Babacan, nasıl bir ekip kurdu? Türkiye'nin müzakere ekibi kaç dev adamdan meydana geliyor?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.