Ay-Yıldız boyanmış bir meçhul savaş uçağı

A -
A +

Geçenlerde Amerikan savaş uçakları 4 dakika müddetle hava sahamıza girmişlerdi. Türkiye, rahatsızlığını her yolla duyurdu. Şimdi şu son gelişen sıcak tırmanışlarla benzer hava sahası ihlalleri arasında bir münasebet kurmak mümkün mü? Tarihi hatırlarsak mümkün. İki Alman zırhlısı, gizlice Karadeniz'e açılır ve Sivastopol'u bombardıman ederler. Rusya, Osmanlı Türkiye'sine harp açar. Zira Göben ve Breslav ismindeki bu gemiler bombardımandan evvel göndere ay-yıldızlı Türk bayrağı çekmişlerdir. Bayrağımızı taşıyan fakat esasında Alman "amaline"/ milli menfaatlerine hizmet eden gemiler, bir komşu devlete taarruz etmiş ve biz de böylece yok yere I. Dünya Harbine dahil olmuşuz. Felaketin başlangıç süreci böylece zuhur etmişti.. Ne demek istiyoruz? Demek istediğimiz şu. Ankara tartışıyor. Kuzey Irak'a girelim-girmeyelim? Asker girmekten yana, hükümet evvela evin içini temizleyelim diyor. Bu arada biteviye şehit tabutları geliyor. Cenaze merasimleri galeyan ve slogan dolu. Hükümete, meclis başkanına kadar ağır sözler edilmekte. Sonra da bu sözler lüzumsuz yere iade edilme polemiği yaşanmakta. Halbuki slogana değil, ortak akla, sağduyuya ihtiyaç var. İşte tam bu ortamda Türkiye'de görüşler farklıyken. Sloganlar ateşlenirken. Devlet katlarında kurumlar arasında muhabbetsizlik varken. Bir emri vakiyle karşılaşabilir miyiz? Gövdesinde ay-yıldızlı al bayrak olan bir veya ziyade savaş uçağı, Kuzey Irak'ı bombalar mı? Bu bir hayal, bir ihtimal. Madem ki hayal edilebiliyor, madem ki minnacık da olsa bir ihtimal o halde gerçek de olabilir. Amerikan uçakları bir köşeden dalıp hava sahamıza girdiyse birileri de korsan şekilde semalarımıza girip çıkarak Kuzey Irak'ı hallaç pamuğu gibi atabilir. Bize savaş açılması temin edilebilir. Buna hazırlıklı mıyız? Akla gelmediyse hatırlatıyoruz. O zaman "biz yapmadık" demek kaç para eder? Peki bunu kim, hangi devlet yapar? Bilmiyoruz. Hiç ihtimal vermediğiniz bir devlet bile olabilir. Veya herkes. Türkiye'nin güçlenmesine, kudretli bir devlet olmasına muhalefet edenler başımıza çorap örebilirler. Tarihte yaşadık. Tekrarı mümkün. Savaş masada planlanır. Yapılmasına yapılmamasına istişarelerle karar verilir. En yakından en uzağa bütün ihtimaller inceden inceye müzakere edilir. Onun için dargın yahut soğuk duracak gün değil. Slogan zamanı hiç değil. Çelik-çomak oynamıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.