Ayıp ettiler

Edgar Morin, Alain Touraine, J.C.Rufin ve Guy Sorman, Fransız sosyolog, hekim ve yazar seçkinleri. Bu isimler, Le Monde gazetesinde Türkiye'nin AB'ye girmesinin şart olduğuna dair ortak bir makale neşrettiler. Fransız aydınlar, Cumartesi günkü makalelerinde kısaca şunları diyorlar: "Osmanlı İmparatorluğu, 14. yy'dan batışına kadar Avrupa'nın süper güçlerinden biridir. Bugünkü Türkiye de Avrupalıdır. Avrupa'nın dünyada sözünün geçebilmesi için Türkiye'ye ihtiyaç vardır... Dünyada şu ânki en önemli mesele, İslam'la batının çatışmasıdır. Türkiye'ye 'hayır' demek ufkumuzu kapatmak ve yer yüzündeki mükellefiyetlerimizden sarfı nazar etmek anlamına gelir". Bu makale, 17 Aralıktan önce yazılıp yayınlanıyor. Ondan önce ise yine Le Monde da bir başka yazı daha çıktı. O da Kürt aydınlara ait ilan yoluyla basılan bir 'makale". O ilan makalenin altında ise . Paris'teki Kürt Enstitüsü başkanı Kendal Nezan, Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle, Selim Sadak ve CHP'li Naci Aslan gibi 200 isim var. Dediklerinin özeti şu: Türkiye, Kıbrıs'ta Türkler için ne istiyorsa Türkiye'de Kürtlere de aynısını vermelidir. İstek ilk planda otonomi gibi telakki edildi. Ancak, kıyas edilen KKTC ise -ki öyle- ortada bağımsızlık isteği var. İlân metnindeki saklı istek Kürtlere bağımsızlık talebidir. Herkes bu densiz ilana çok sert tavır aldı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ilanı vasıflandırması "piyonvari, ajanvari, bilgisiz insanların işi" şeklinde. Bunun üzerine eski DEP'liler ilana sözde bir düzeltme getirdiler. Dediklerine göre kendilerinin Nezan'a verdikleri taslak metinde öyle bir benzetme yoktur. Peki nasıl olur da ilanın son şekli görülmeden altına imza konur? Bu tevile inanmak çok zor. Eğer ilan-makale reaksiyon çekmeseydi tevil ihtiyacı duyulur muydu? Türkiye, AB'ye girerse bu bütün coğrafyanın menfaatine olacaktır. Ermeniler, Araplar, Kürtler de istifade edecekler. Nitekim Irak Kürtlerinden destek geldi. Onların temsilcileri Türkiye'nin AB'ye girişini desteklerken Türkiye Kürtlerinin ne kadarının temsilcisi oldukları son derecede şüpheli bazı aydınların Türk hükümeti Brüksel'de görüşmeler yaparken arkadan böyle bir ilanla çelme atmaları kendileri namına büyük talihsizliktir. DEP'lilerin içerde yatmış olmalarını ağır bir karşılık olarak görüyorduk. Tahliyeleri de memnuniyet uyandırmıştı. Ne var ki yaşananlardan ders alınmamış. DEP'liler ve CHP içinden bazı vekiller ne yapmak istiyor? Ölümü gösterip sıtmaya mı razı etme peşindeler? Hâlâ mı ütopya? PKK'yı öne sürüp güya kendileri demokratik yaklaşım içinde mi olmaktalar? Kırk katır mı kırk satır mı hikâyesi mi? Baştan ayağa hata içindeler. Bu hatalarını aynı gazeteye yeni bir ilan vererek tekzip etmeliler. Türkiye'nin Kürt aydınları, Fransız ve Avrupa aydınları kadar bu ülkeye yabancı olamaz. Zayıflamış bir Türkiye, sadece Türkler değil, Arap, Kürt, Ermeni, Gürcü, Rum, Bulgar herkesin, bölgemizdeki her milletin aleyhinedir. AB'yi Türkiye'yi bölmeye vesile olarak düşünmek akıllı insan işi değildir. Türkiye, AB'ye mahkum değil ki diğer tarafın yanında yer alarak dayatma teşebbüsleri peşinde koşuluyor. Onun için, Kürt aydınlar, Fransız aydınlarının ilânını tekrar tekrar okumalılar. Bu hayal bitsin artık. Kimseye faydası yok.