Kanuni Sultan Süleyman Han'ın Şehzâde Mustafa'yı gözden çıkartmasının birçok sebebi vardır. Esas sebep, şehzâdenin İran Şah'ı elinde oyuncak olmasına mâni olmaktır. Zira hâkim fikir ya devlet başa ya kuzgun leşe şiarıdır. Bu fikir, Devlet-i Ebed Müddet'i ayakta tutan temel düsturdur.
Bozuk niyet ve yanlış zamanlama, doğru olanı bile şüpheye mahkûm etmekte. Tıpkı Senato gibi Anayasa Mahkemesi de 27 Mayıs darbesinin eseri '61 Anayasasıyla gelmişti. Hatta yalnızca Senato değil, kontenjan senatörlüğü bile gereklidir. Ne var ki darbeyi tezgâhlayan Tek Parti zihniyeti, bu müesseseleri darbeye rağmen vatandaş tercihiyle işbaşına gelemeyeceğini bildiği için bileğinin hakkıyla seçim kazanan muhafazakâr iktidarlara karşı kendine payanda yapmak için memurları olan birtakım akademisyenler eliyle anayasaya dahil etmişti:
Nitekim sağ iktidarlar, yarım asır boyunca sadece Danıştay'la değil AYM/Anayasa Mahkemesiyle de çekişip durdular. Eski AYM'nin son ayıbı Sn. Abdullah Gül, Köşk'e çıkmasın diye ihdas edilen mesnedsiz ve hukuksuz 367 içtihadıydı...
Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay... gibi yüksek mahkemeler lüzumsuz mu? Hayır; tam aksine lüzumlu. Bizim dediğimiz, kurucu niyetler, zamanlama ve nelere âlet olunduğu keyfiyeti...
Anayasa Mahkmesi, 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliğinden sonra vesayet baskısından kurtularak asıl hüviyet ve şahsiyetine kavuştu. O tarihten sonra hak ettiği itibarı elde etti. Hele AİHM yerine vatandaşın önce AYM'ye gitme imkânını elde etmesi maddî ve mânevî menfaatimize olmuştur.
Şimdi bu yeni AYM önümüzdeki günlerde bir imtihan yaşayacak. AYM, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile imtihan olacak. Vereceği karar, amme vicdanında kabul görecek veya hüsrana yol açacak:
Bir üst derece idare amirliği olduğu halde HSYK içindeki bir grubun 17 Aralık'tan düne kadar neler yaptığı ortada. Önce hükümete karşı darbe bildirisi yayınlama cür'eti gösterdiler. Sonra tedarik edilmiş sağlık raporlarıyla paralel şekilde hastalanarak umumi hey'et toplantısına gelmeyip HSYK'nın çalışmasını kilitlediler.
Hadiseye TBMM Yasama Organı sıfatıyla el koydu.
Tabiatiyle eski HSYK tarih oldu.
Ne var ki 'Tek Parti Zihniyeti'nin ısrarlı takipçisi CHP genel başkanı Sn. Kılıçdaroğlu, daha HSYK değişiklikleri görüşülmeye başlanmadan "kanun çıkar çıkmaz AYM'ye götüreceğiz!" dedi. Bu mızıkçı çocuk edası, devlet adamında olması icap eden kemal vasfından uzaktı. Ne yaparsınız ki kanun, yeldir-yepelek AYM'ye gidecektir. Gidemezler mi? Gidebilirler. Ayıp mı? değil. Fakat her kullanılabilir hak, sahibine itibar kazandırmaz.
CHP, AYM'nin partilerin adli müşavirliği olmadığını bilmeli. Mezkûr mahkeme, eskilerde zaman zaman CHP lehine millet aleyhine olarak böyle görüntüler verdi. Fakat memnuniyetle kaydediyoruz ki o kötü günler darbelerde, 28 Şubatlarda 367'lerde kaldı. Şimdi yeni bir devir başlamıştır. Türkiye'deyiz...
Hukuk, şekli sebepler veya ideolojik maksatlar yüzünden kargaşaya kaynaklık yapamaz. Mahkemeler, huzur, sükûn ve istikrarı idâme ettiren sosyal mukavelenin teminatıdır.