Bağcılar Belediyesi'nin örnek hareketi

A -
A +

Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık, bir can insan, bir dost insan. Ne zaman arasanız mutlaka size döner. Bu basit nezaket kaidesini ihmal eden belediye başkanları, bakanlar, makam sahipleri vs. var mı, evet var, iktidarları onlar bitirir. Bir kimsenin aynı yere 5 kere belediye başkanı seçilmesi kolay değil. Sayın Kıyıklık, bu zoru başarmış bir isim. Esas mesleği avukatlık. Bu Ahıska Türkünün kafası zehir gibi çalışmakta. Aynı melekenin çocuklarına da geçtiğini görüyoruz. Oğlu üniversite girişinde Türkiye birincisi olmuştu. Türkiye birincisi olarak üniversiteye giren oğluna mezun olduğunda "doktora yapmazsan sana hakkımı helal etmem" diyecek kadar da ilme ehemmiyet vermekte. Bağcılar belediye başkanı, aynı zamanda paylaşma hasletine de malik. İlmi sadece aile efradı için düşünmemekte. O, başkanı olduğu Bağcılar'ı büyük evi gibi görüyor. Onun için dünün varoşlarından olan bu yere çok emek verdi. Ne var ki kaldırım, asfalt, park, ağaç hizmetiyle belediyeler üstlerine düşen sorumluluğu ifa etmiş olmamakta. Bunu müdrik olan Feyzullah Kıyıklık, uzun bir süreden beri ilçe çapında çalışma yapıyordu. Sonunda 32 bin civarında okuma yazma bilmeyen Bağcılar mensubu tesbit edildi. Bunun üzerine 4 trilyon lira kaynak temin etti. Okuma-yazma seferberliği başlattı. Şimdi onlardan yarıya yakını bu kurslara katılıyor. Belediye, kurs çekici olsun diye kursiyerlere ev eşyasından eve kadar birçok hediyeler dağıtacak. Ayrıca, Bağcılar Belediyesi, her yıl 3 bin öğrenciye de burs vermekte. Fakat parayı verip "haydi uğurlar olsun" demiyorlar. Bu imkândan istifade eden gençler türlü kontrol mekanizmalarından da geçmekte. İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır. Feyzullah Kıyıklık, evvela kendini yetiştirmiş, sonra ailesini, sonra iş arkadaşlarını, şimdi de hemşehrilerini yetiştirmekte. Başkanın bu teşebbüsü ile Bağcılar sınıf atlayacak, buna eminiz... Neden bu yazıyı yazdık? Türkiye gündemi de dünya gündemi de taşmış gidiyor. Neden onları değil de İstanbul'un üstelik merkezde olmayan bir beldesini konu edinmekteyiz? Eğer bir belediye başkanı, bu kampanya için bizzat telefon ederek arıyorsa bize düşen ona yardımcı olmaktır. Bu birinci sebep. İkinci sebep hayra teşvik, güzellikleri çoğaltmak için. Üçüncü sebepse gerçek gündem meselesi. Gerçek gündem budur. Eğer üstelik de İstanbul'da bir ilçe sakinlerinin 32 bini okuma yazma bilmiyorsa orada düşünmek lazım. Çünkü birçok Anadolu vilayeti, 32 bin nüfusa sahip değil. Okuma-yazma bilmeyen bu insanlar için Türkiye veya dünya gündemi diye bir keyfiyet olabilir mi? Kültürel kalkınmadan geçmeyen hiçbir kalkınma kalıcı değildir. Belediyeler için kanalizasyon, kaldırım, asfalt, park devri artık geride kalmalı. Hâlâ o hizmetleri bitirememiş olan belediyelere acımak lazım. Her örnek hareketin yanındayız, destekçisiyiz. Bu ülkeye hepimizin borcu var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.