Bakü'de Gül ve Aliyev buluşması

Türkiye Cumhurbaşkanı'nın asırlık bir derde teşhis koyma gayesiyle Erivan'a gitmesi her iki ülkede de tahminlerin üstünde olumlu bir hava doğurdu. Temaslar hariciye seviyesinde devam edecek. Bu gelişmeler üzerine Türkiye'de muhalefet, Azerbaycan'da da oyuna gelen birtakım heyecanlı kimseler mahcup olmuşlardır sanırız. Muhalefet, elbette muhalefetini yapacaktır. Ne var ki silme muhalefet de tam teslimiyetçilik kadar hatalıdır. Muhalefet parti yönetimlerinin yeni stratejiler geliştirmesi gerekir. Soğuk savaş döneminde, kamplaşmalar çağında değiliz. Azerbaycan'ın heyecanlı çocuklarına ise bir şey demiyoruz. Zira Azeri Türkü tabiatı icabı heyecanlıdır. Bir de Dağlık Karabağ her Azeri Türkünün yüreğinde bir kor ateştir, alevdir, yanar durur. Ama, o ateş sadece Hazar kıyısında yanmıyor. O ateş, burada, merkezde de aynı yakıcılığıyla yüreklerimizi dağlamakta. Bundan dolayıdır ki Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, Bakü'de Azerbaycan Cumhurbaşkanımız hurmetli İlham Aliyev ile buluşmaya gitti. Ne de iyi etti. Bu buluşma Anadolu'yu da Kafkasları da hoş baht etmiştir. Üstelik sohbetin esas mevzuu Dağlık Karabağ. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, büyük bir tazimle Cumhurbaşkanımızı misafir ederken soykırıma ima ile dahi atıfta bulunmama nezaketini göstermekle kalmamış, stattan görünen kin anıtının da ışıklarını söndürmüştü. Buna mukabil Dağlık Karabağ için haylice konuşmuş. Şüphesiz ki bu konuşmada teklifler vardır. Artık şunu biliyorlar ki ya Türkiye ve Azerbaycan'la veya diğer bir ifadeyle Türklerle düzgün komşuluk münasebetlerine girecek veya bir kara devletinde eriyip kaybolacaklar. Düzgün komşuluk için de iki şart malum. Soykırım iddiasını terk ve Dağlık Karabağ'ı tahliye. Ermeni tarafının bunlara dair fikirleri, projeleri olmalı. Sayın Gül, dinlediklerini kardaş mevkidaşıyla paylaşacak. Erivan gibi Bakü'den de büyük bir memnuniyetle dönüleceği kanaatindeyiz. Hatta kat'i diyebiliriz. Bu faal siyasetin bir adım sonrası üçlü zirvedir. Gül, Aliyev ve Sarkisyan İstanbul'da dünkü müşterek payitahtta buluşmalılar. Benzerliklerin hayret verecek kadar çok olduğunu bir kere daha yaşayacaklar.