Balyozla başbakan kurtarmak

Evvela sayın başbakana büyük geçmiş olsun. Rahatsızlanmasına üzüldük. Fakat asıl üzüntü verici olan bu kadar basit bir rahatsızlık karşısında bile Recep Tayyip Erdoğan'ın canının emanet edildiği personelin durumudur. Bu insanlar çok iyi kimseler olabilir. Ne var ki iyi insan olmakla iyi vazife yapmak farklı. Makbul olan hem iyi insan olmak hem de işini hakkıyla yapmaktır. Başbakan Tayyip Erdoğan dün makam arabasında iken kan şekerinin düşmesi sonucu kendini kaybeder gibi oluyor. Etrafındakiler durumu hemen fark ediyorlar. Hastaneye koşuluyor. Ancak, korumalar, araçtan indiği gibi şoför kontak anahtarını yerinde bırakarak o da iniyor. O dakika işte dünya önünde mahcubiyet ânımız oluyor. Zırhlı otomobil, bütün makinaların aptal olduğunu isbat edercesine içerde makamında bulunan insanı korumak için otomatik olarak kendini kapatıyor... Vaziyeti tahayyül edebilirsiniz.. Başbakan içerde baygın veya yarı baygın. Dışarda şoför ve korumalar, araç hemen kendini kilitliyor. Araca girmek isteylen personel dışarda kalıyor. Kapılara asılmalar, oradan oraya koşturmalar, birbirine bağırmalar vs. derken netice alınmayınca da balyozla cam kırılıyor. Bir kere daha tahayyülünüzü zorlayınız. Arabada şuuru bile artık bulanıklaşmış bir hasta ve beynine inercesine inen balyoz darbeleri... Bu nasıl paniktir, nasıl yetişmedir, yetiştirmedir, nasıl tecrübedir? Başbakanın yakın çevresine çok önceden ve topyekun dikkat çekmiştik. İşte manzara ortada. Burası ilkel bir Afrika devleti değil. Ülke üzerinde böylesine ehemmiyetli bir rolü olan, istikrar ve kalkınmanın doğrudan alakalı olduğu bir isim ve yel üfürse savrulacak yakın çevre. Ne randevu almasını bilirler, ne randevu vermeyi, ne yârı, ne ağyârı, ne korumayı ne soğukkanlılıkla araba kullanmayı. Evet, kabul etmemek mümkün değil. Zor bir sahne. Ama zaten o kimseler bu zorluk hatta daha ağır şartlar için oradalar. Ya Allah muhafaza daha başka türlü saldırılar olsaydı ne yapacaklardı? Sıradan ve herkesin başına gelebilecek cinsten bir rahatsızlanma karşısında böylesine panikleyen,eli-ayağı birbirine dolaşan, onları oraya getiren, yetiştirmeyen, sadece havalara giren kadrolar işte bunu yapar, dünyanın gözü önünde başbakanlarını, çok nazik bir şekilde balyozla kurtarırlar. Başbakana geçmiş olsun. Hayır, sadece kan şekeri düşmesinden değil, balyoz darbeleri ve cam kıymıklarından yüzü gözü kurtulduğu için. Kurtarıcıları da tebrik ederiz. Neyse Allahtan ki Turgut Özal suikastında olduğu gibi kimse başbakanın portresini başının üzerinde kaldırıp millete göstermedi. BİR BAŞKA HASTA: Afyonkarahisarı'ndan çok iyi tanıdığımız bir dostumuz aradı. Hanımı malum ağır hastalığa yakalanmış. Kemo terapi görüyormuş. Vücuttan bazı organlar alınmış. Dostumuz büyük maddi zorluklara düşmüş. Anlattıkları içimizi yaktı. Hayır-hasenat ayındayız. Yerini bulacak iyilik yapmak isteyen için işte fırsat. Ziraat Bankası Afyon şubesi 44307342-5001 Tel. 0505 383 59 19