Basın için toplanmak, insan için düşünmek

A -
A +

Basın hürriyeti veya özgürlüğü bir hayal mi, yoksa varılması, elde edilmesi mümkün bir hakikat mi? Basın hürriyetinin olmaması kadar, yanaşma basının, başıboş ve sorumsuz basının, gelen ağam, giden paşam köşelerinin, şizofrenik sayıklama sütunlarının varlığı da bir tehlike değil mi? Basın serbestliği yahut medya özgürlüğünün temeli tektir, fikir hürriyeti. Bunun varlığı hava kadar, su kadar elzem. Ama aynı şiddette lazım olan bir başka ihtiyaç kalem namusu. Yeni bir haber, bir insan isyanda. Kime karşı? Medyaya karşı isyanda. Bu insan, 8 yıl evvel bir suçlamayla ceza evine düşmüş. Ne yazık ki ancak 8 yıl sonra suçsuz olduğu anlaşılmış. Medya, 8 yıl evvel bu şahsı manşetlerle linç etmiş. Beraat ettiğindeyse tek satırla duyurulmuyor. Mağdur vatandaş, haklı olarak beraatinin de aynı şekilde haber yapılmasını istiyor. Sorgulanması gereken yalnızca medya iktidar münasebetleri olmamalı. Medya en evvel, kendine ciddi bir özeleştiri getirmeli.. Medyada magazinleşme berbat bir hal almış gidiyor. Meçhul rakibe karşı yumruk sallamak kolay. Zor olan uygulama. Her özgürlüğün terazisi adalettir. Bugün basında "bizimkiler" ve "ötekiler" var mı yok mu? Dün daha çok vardı, fakat bugün de var. TCK'da değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliğe göre fikrin açıklanması artık suç değildir. Gerçeklerse farklı. Biri geçen hafta olmak üzere Türkiye'de bazı yazarlar, fikirlerini açıkladılar diye hapishaneye atıldılar. Bu basın mensuplarını kimse duymadı. Zira medyada baskın unsur onları yok saymakta. Onlar, "ötekiler"dir. Bizim gibi düşünmeyenin "öteki" sayıldığı bir memlekette basın hürriyeti lafı fanteziden başka bir anlam ifade eder mi? Medyanın önündeki, dolayısıyla basın özgürlüğünün önündeki tehlikelerden biri de medyada tekelleşme faktörüdür. Kitap yayıncılığından televizyon yayıncılığına kadar sektör, bütün dallarıyla tekelleşmeye doğru gidiyor. Mutlak basın özgürlüğü, medya hürriyeti, mutlak tarafsızlık, fikir serbestliği hiçbir zaman olmadı, olması da mümkün değil. Tarafsızlık da yok. Bunun suçlusu doğrudan doğruya gazetecinin kendisi. Kalemi sivil olana ve olmayana karşı ayrı çalışmakta. Aynı kalem, normal dönemlerle darbe zamanlarında tanınmaz kimlikler kazanmaktadır. Basının bir çok meselesi var. Elbette en başta basın hürriyeti gelir. Ancak işsiz adamın hürriyeti de tehlikededir. En önemli hürriyet mekanizması oto kontroldür. Kalemini hiçbir devirde satmamak, eğmemek. Kalem namusu ve yazma ve konuşma sorumluluğunu unutmamak. Yoksa sansür her devirde mevcut. Diğer taraftan, yabancı etkin güçlerin başka ülkelerdeki bölücü tavırları himayelerine alarak onları tahrik etmeleri de basın hürriyeti değil. Bunlar basının kendi meseleleri. Konuşulması gerekenler. Buna mukabil bir de örnek davranışlarıyla fedâkârlıkları da var. Üstelik çok da tutulan Nixon iktidarını, Watergate haberi yıkmıştır. Şayet bu seçimlerde Bush yerini kaybederse bunun birinci amili bütün baskılara rağmen Irak'taki vahşi işkence fotoğraflarını yayınlayan Amerikan ve İngiliz gazete, dergi ve televizyonları olacaktır. Bir de o fotoğrafların hiçbir gün yayınlanmadığın ı düşünün. İşkenceler hâlâ devam ediyor olacaktı. Keza gazeteci polisiye olaylarda polis, savaşlarda da asker kadar tehlike altında görev yapmaktadır. Yazar çok kere hedefteki adamdır. Toplum onların fedakârlığıyla dünyadan haberdar olmakta, onlarla birlikte düşünmekte.. Medya, modern anayasalar ve demokratik hayat biçiminde parlamentolar ve iktidarlarla birlikte yönetmektedir. Hayat, medyaya dördüncü güç olma görevini biçmiştir. Medya bu görevi ne kadar yapabiliyor veya hangi kalitede yapıyor? Hem kendini ve hem de kendisi dışındakileri bu zaviyeden sorgulamalı. Medyanın kendini kantara çekmesi, aynaya bakması, etrafını tarafsız gözlerle taraması, hata ve sevaplarını görmesi, meslek adına ve elbette mensup olduğu ülkeler ve insanlık için kazanç olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.