Bir insana ses olmak

A -
A +

Avrupa'dan sonra Amerika'da da hayatın engellilere göre tanzim edildiğine şahit olduk. Sanki merkezde onlar var. Evin giriş-çıkışından kaldırımlara kadar her şey engelliye göre tanzim edilmiş. Lokantalar, alış-veriş merkezleri hep öyle. Hiçbir yerde lavabo sıkıntısı çekmiyorlar. Hedef bu insanların kendi ihtiyaçlarını kendileri görebilmeleri. Küsmemeleri. Üretime iştiraklerinin devam etmesi. Bizde engelliler çok uzun seneler fark edilmedi. Görme engelli, duyma engelli, işitme engelli, konuşma engelli, zekâ engelli birçok engellimiz var. Bazıları doğuştan, bazıları kazazede. Trafik ve terör engelli sayısını devamlı çoğaltmakta. Nüfusun en az yüzde 10'u engelli. Gerçek bu olduğu hâlde engellimiz, ağır ihmallere uğramış. Rehabilitasyon merkezlerimiz yok. Oralarda tecrübeli terapistler yok. Havuz, araç-gereç yok. Halbuki bu vatandaşlarımızın sosyal hayata intibakı böylece olur. İBB başta olmak üzere istisnasız bütün belediyeler, bina ruhsatı verirken tıpkı modern ülkelerde olduğu gibi engellinin düşünülmüş olmasını şart koşmalı, kendileri de kaldırımları, yolları, umumi tuvaletleri buna göre tanzim etmelidir. Sosyal devlet, aile ile engelliyi baş başa bırakan devlet değildir. Türkiye gazetemizde Engelsiz Sayfayı açan arkadaşlarımız fazlasıyla teşekküre layıktır. İnşallah bu Engelsiz, Çevre, Gençlik gibi sayfalar ileride haftalık ilaveler de olur. Veya hepsi bir ilavede toplanır. Çarşamba günü Engelsiz Sayfamızdan yükselen bir çığlık dikkatimizi çekti. Perizat Altınay isminde İstanbul Araştırmacısı bir okuyucumuz, aynı zamanda Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin de müdavimiymiş. Burada göremeyenler/âmâlar için bir gönüllü grup oluşturarak bir zaman CD'ler doldurmuşlar. Ses kayıtlarını görme imkânına malik olamayanlar dinleyip istifade ediyorlarmış. Fakat gönüllü topluluğu dağılmış. Böyle bir hizmet de bitme noktasına gelmiş... Sıkıntı 3 alandaymış: Seslendiren sıkıntısı. CD temini. CD'nin engelliye gönderilmesi için kargo ücreti... Pes yahu!.. Şu devirde bunların mesele olması tek kelimeyle üzüntü vericidir. Kültür Bakanlığı ne güne duruyor? Kütüphaneler Genel Müdürlüğünün bütçesi yok mu? İBB için bunlar masraf kalemine bile girmez. Biz hem Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay'dan ve hem de İBB Başkanımız Kadir Topbaş'tan telefon bekliyoruz. Sağlık Bakanlığı da bu konuya eğilmeli. Türkiye, çevre ülkeler için bir rehabilitasyon merkezi haline getirilmelidir. Perizat Altınay'ın bir de teklifi var. "Yayınevleri kitapları CD ile birlikte yayınlasınlar" diyor. İşte buradan BKY-Babıali Kültür Yayıncılığı yöneticilerine talimat veriyorum. Her kitap için olmasa bile bu fikir, belli başlı kitaplarda hayata geçecektir. Hiçbir mazeret kabulümüz değildir. Hayatın en büyük engeli mazeret üretmektir. İlk fırsatta inşallah kendimiz de seslendirme yapacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.