Bir köhne zihniyetin çöküşü

A -
A +

İstanbul Üniversitesi'nin kapısı üstündeki Sultan Aziz'in cânım tuğrasını mermer zındanından gün ışığına çıkartan eller, dert görmesin. Sırada sahte evrakla ibadetsizliğe mahkûm edilen Ayasofya Camiî'nin ezana, namaza ve cemaate kavuşturulması var...
Yakın geçmişte attığı manşetlerin ayıbını yüzünden silemeyen amiral gemiliği kendinden menkul gazete, AK Parti kurulduğunda Tayyip Erdoğan için "köy muhtarı bile yapmazlar!" demişti.
Halbuki Recep Tayyip Erdoğan'ı o mevkie getirmek istemeyen apoletlilerle onların talimatıyla bu arzuyu haberleştirenlere rağmen millet, O'nu Başbakan yaptı. Hem de üç dönem aralıksız Başbakan yaptı. 30 Mart 2014 Seçimlerindeyse Cumhurbaşkanlığına layık gördü.
Bu ülkenin mazlum yerlilerine hak ettiği hürriyeti çok gören malûm gazetenin Refah Partisi, 1984'te Beyoğlu belediye başkanlığını kazandığında attığı manşetin tahlili, beyaz Türklerin demokratik yolla da gelse bu ülkenin rengine boyanmış evlâtlarına köy muhtarlığını dahi neden çok gördüğünün sebebini izah eder.
O manşet, Beyoğlu'nun düştüğünü haber veriyordu. İlçe sanki düşmanın eline geçmişti. Oysa hiç de öyle olmadı. Türk, Kürt, Rum, Çingene, Yahudi gibi ırklardan insanların yaşadığı ilçe seçmeni, sonraki yıllarda Beyoğlu'nda hizmeti bu insanlara layık gördü.
Zamanı okumaktan mahrûm manşetleri, bugün alay mevzuu olan gazetenin yaptığı, taarruz ve yıldırma harekâtıydı. Hapis, parti kapatma, cunta, darbe vs. gibi tertiplere rağmen AK Parti iktidar olmuş fakat bu zihniyet şovenliği bitmemişti. İktidarı yitirmiş olsalar bile Çankaya asla düşmeyecekti. Düşünceleri buydu. Bu sebeple bir kanadın habis bir buluşuyla 367 şartını getirmiş, o günkü AYM'yi noterleştirmiş ve Sn. Abdullah Gül'ün Çankaya'ya yürümesini geciktirmişlerdi. Nusret Bayraktar 1984'te Beyoğlu'nu kazanınca 'eyvah, Beyoğlu gibi bir yer bile düştü!' meâlinde manşet atmalarında yeni belediye başkanının sakallı olmasının büyük tesiri vardı. Kemalist inkılabın tıkadığı yerden kurtulamayanların 367 hilelerine sapmalarının sebebi ise Başbakandan sonra Cumhurbaşkanının da eşinin kapalı olacağıydı. Ne var ki üretilmiş hukuk yalanları ve cunta ceberutluğu onlara gülmedi. TBMM milletin iradesine uyarak Sn. Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı yaptı.
Bugün adalet duygusuna sahip olan her vatandaşın kabul ettiği gibi Sn. Gül, Cumhurbaşkanlığını gayet başarıyla tamamlamıştır.
Abdullah Gül'ü istemeyerek de olsa içlerine sindirdiler. Veya öyle görünmek zorundalar. Ama; Sn. Erdoğan'ın Köşk'e çıkma ihtimali bazılarını öfkeden delirtmekte. Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkışını "devlet düştü" diye görecek fakat böyle bir manşet atamayacaklar. Çünkü onu atacak yürekleri de amiral gemileri de artık yok. Aynalıdolap zihniyeti, bugün bazı ilçeleri üs edinmiş mutlu bir azınlıktan başka bir şey değildir. Bu millet her anlamda ve her alanda aslına dönmekte.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.