Bir teklif de sen yap!

A -
A +

Bir memlekette yazar, okuyucusundan geride olursa orada fikir hayatı, ciddi gelişmeler kaydedemez. Türk gazetelerinin yerinde saymasında bu keyfiyetin mühimce bir etkisinin olduğu kanaatindeyiz. Bizde bir çok sütun ve program, teklif üretmekten ziyade içi dolmayan sözlerle zaman tüketmektedir. Oysa bu iklim, yeni görüş, teklif ve tahlillere muhtaç. Kendini aşmak gerekmekte. Bunların yapılabilmesi de beyin fırtınasına bağlı. O da bir bakıma düşünce kurumlarına. Düşünce kurumlarında esen fırtına, ağaçları devirmez, fidanları çınarlaştırır. Cumartesi akşamı twitterdan bir çağrı yaptık: -Pazartesi günü sütunumda hangi konuyu okumak istersiniz? Diğer bir ifadeyle pazartesi günü hangi konuyu yazmamı tavsiye edersiniz? Okuyucuyu da sütuna çekmek istedik, okuyucu okuduğu kalemle birlikte düşünsün dedik. Güzel teklifler geldi. Bazılarını burada daha evvel işlemiştik. Bazıları yeni, onları tek başına veya benzerleriyle birlikte zaman içinde konuşuruz Ancak bizi şaşırtacak mahiyette çarpıcı teklifler alamadık, ayrıca teklif sayısı binleri bulmadı. Bugünün genç ve orta yaş insanı medyanın kitaptan filme kadar her unsuruyla tanışık, şu veya bu kadar da olsa dünyayı tanımakta. Buna rağmen yeni, cazip, farklı teklif üretilememesi ve teklif yağmaması düşündürücüdür. Bu niçin böyle? Neden sosyal refaha rağmen fikri veludiyet/doğurganlık zayıf? Kolaya alışmışlık mevzubahis. Halbuki, hakaret, hamaset, mânasız övme, sövme yerine cesaretle yepyeni şeyler söylemek göze alınabilmeli. Yapılan bir teklif, yadırganabilir. İlk ânda anlaşılması da zor olabilir. Birden hayata geçmesi de mümkün olmayabilir. Ama tefekkür etmek/düşünmek ve düşündüğünü paylaşmak bizatihi kıymetlidir. Buna imal-ı fikr/fikir imal etmek denmekte. Yeni fikir, görüş, ufuk ve projeler üretebilecek soylu kafalara şiddetle ihtiyaç bulunmakta. Dünya yıldızı isimler çıkartma mecburiyetindeyiz. Bir medeniyet sadece yol ve köprü ile yükselemez. Sosyal medyada, internet gazetelerinde yarının parlak beyinleri var. Oralar medya için fidelik ve keşfedilecek bir dünya. Onlara şöyle diyoruz: -Keşfedilmeyi bekleme, kendini kendin keşfet! İnandığın yolda azimle yürü! Teklifini yap, fikrini ortaya koy ve arkasında cesaretle dur. Kapı çalmaktan, telefon çaldırmaktan, teklifini dile getirmekten çekinme. İlkin seni ayıplayanlar, daha sonra takdir ederler. Bazen çifte su verilmiş kelimelerle, bazen de ipekten yumuşak kelimelerle fikrini ör. Her usta bir zamanlar acemiydi. Bir teklif de sen yap! Gökyüzüne bir avuç yıldız da sen serp...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.