Her şerde bir hayır vardır. PKK şerrinden hayır çıktığının farkında olmalısınız. Böylece, bu uzun süreli idmanda Türk Silahlı Kuvvetleri manevra ve savaş kabiliyetini kaybetmedi. Tam tersine bu kabiliyetini geliştirdi. Silah sanayimiz çok mesafe kat etti. Toplumda kaybolmaya yüz tutmuş tarih şuuru uyandı. Diplomaside ustalıklar sergilemeye başladık. Küresel hesaplarda yeniden dikkate alınır olduk. Bugün Türkiye faktörü göz ardı edilerek hiçbir Avrupa, Akdeniz, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkaslar, Karadeniz ve Orta Doğu çalışması yapılamaz. Artık bütün dış politika meşguliyetimiz bir adanın üçte birinden ibaret değil. Şartlar, kabuğumuzu kırmaya zorladı. Dünya savaşları şokunu üzerimizden atar olduk. Kolay değil. Millet alt şuuru, çok uzun süre cihan devletinden sıradan bir yere gelmiş olmayı hazmedemedi. Boynumuza geçirilen "geri kalmış ülke" yaftası uzun seneler bir utanç belgesi gibi orada kaldı. Bu şoklardan kurtulma harekâtını yapmaktayız. Hem iktisadi savaş veriyoruz. Hem askerî. Hem diplomatik. İktisadi savaşta dünyanın 16. büyük ekonomisine sahibiz. Diplomaside gerçekten çok değerli ustalar yetişti. Askerimizin yaptıkları ortada, yoruma gerek yok. Âdeta Sarıkamış öfkesi. Şimdi bunları tamamlayacak bir başka savaş daha var. Kültürel savaş. Bununla cehaleti, kültürel, ilim, irfan geri kalmışlığımızı yeneceğiz. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Olanlar ve olması gerekenler, sanki bir müjdenin habercisi: 26 Ağustos 2071 Türk'ün diriliş tarihidir. Anadolu kapılarından girişimizin 1000. yıl dönümü. Büyük ümidimiz odur ki evlatlarımız, torunlarımız bu tarihte yeniden bütün dünyaya süper güç, cihan devleti olduğumuzu ilân edeceklerdir. Bugün yükseldiğimiz merhale bölgesel süper güç olma keyfiyetidir. Orada durmayacak, kalmayacak ve oyalanmayacağız. 2050'lerdeki ikinci süper güç hesabı yapılırken Türkiye'yi hatırlamak zorunda kalacaklar. Kimse zevkinden bizimle bilgi paylaşmıyor, kolumuza girmiyor. Doğrudur, ne yazık ki Türk'ü ve Kürd'ü ile 60 bin vatandaşımızı kaybettik. Bir kısmı şehit oldu, bir kısmı kandırılarak öldü. Olmamasını ne kadar isterdik. Fakat dedik ya her şerde bir hayır vardır diye. Böylece paslanmaktan kurtulduk. Millet ve asırlar planında baktığımızda inanılmaz çapta kârdayız. Vatanımızın iki hududu var: Biri siyasi coğrafyamız: Bildiğiniz Türkiye. Diğeri... Kültürel coğrafyamız: Büyük Türkiye. Dün, nasıl cihan devleti olmuştuk. Niçin kaybettik. Hakkımızı tekrar nasıl istirdat edebiliriz? Dersimiz budur. Bu derse mükemmel hazırlanmalı. Bu milletin çocuklarına yıllarca aşağılık kompleksi aşıladılar. Halbuki şu denebilirdi. "Deden yaptıysa sen de yapabilirsin." "Sen bir devsin, yükü ağırdır devin Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin."