Bir deyim vardır, "bir şey, haddini aşarsa zıddına inkılap eder" der. Onun için cezanın dahi makul ölçüler içinde olması gerekir. Cezayı kim verir? İlgili makam, merci, mahkeme. Her önüne gelen ceza veremez. Ceza bir müeyyidedir. Sahibi salahiyet olan ceza tayinine ehildir. Ceza verenin hakkaniyetle davranması, hislerine kapılmaması gerekir vs. Ceza, hukuka uymayana hürriyet mahrumiyeti yahut mali mes'uliyetle ödetmedir. Hukukun tatbikat olarak tecellisine adalet denir. Şayet cezada had tecavüz edilirse netice zıdda inkılap, dolayısıyla zulüm olur. FIFA'nın Türk Milli Takımını cezalandırması bu ölçüdedir. Bu ceza adil değildir. Suç ve ceza dengesi tepe taklak edilmiştir. Temenni ederiz ki haksız ceza FIFA üst kurumlardan geri döner. İster istemez aklımıza şu geliyor. -Siz misiniz dünya üçüncüsü olan!!! Sanki böyle diyorlar. FIFA, Türkiye'ye lisanı hal ile bunu söylemiştir. Şayet milli takımımız dünya şampiyonasında bir varlık göstermemiş olsaydı da aynı hatalar yine yapılsaydı acaba bugün bu cezalar verilir miydi? Doğrusu ciddi şüphelerimiz var. "Herkes Türk'e düşman" gibi bir anlayışa taraftar değiliz. Lakin giderek bu tez kuvvet kazanmakta. Bir taraftan Peygamberimiz aleyhine tavır takınılıyor. Tam o esnada tüyleri diken diken eden böyle bir karar veriliyor. Dinden spora kadar adeta bir kuşatma karşısındayız. Bu cümleyi yazarken mutlu değiliz. Ne var ki malum fitne, dünyayı karıştırırken en son olarak dün bir Fransız mizah dergisi o rezil karikatürleri bastı. Güya maksatları ifade hürriyetine destek olmakmış. Bu ne taş kafalılıktır. Binlerce aklı başında insan açıkladı ki hakaretin, sövmenin hürriyeti olamaz. Görülmemiş bir inat sürdürülmekte. Batı psikolojik bir rahatsızlık içinde. Batıda, Avrupa'da nüfus gerilemekte. Aile müessesesi dağılıyor. Uyuşturucu yayılıyor. Ahlak perişan olmakta. Yer altı kaynakları tükeniyor. Her şey madde ve menfaat. Böyle bir dünya, değerlerine ve o değerlerin kaynağı İslamiyete bağlı Türkiye'yi hazmedemiyor. Avrupa Birliği üyeliğimizin önüne çekebileceği bütün setleri çektiler. Fakat bu setler meşru zeminlerde aşıldı. Normal yollardan engeleme çaresi kalmadı. Şimdi böyle bir psikolojiyle tuhaf işler yapılmakta. Onun için futboldan dine kadar bir karşı tavır içindeyiz. Bugün ne yazık ki medeniyetler arası dostluğu bozan batıdır. Küresel bir dünyada herkes iç içe yaşarken düşmanlıkları körüklemek, dostluk yerine kıskançlıkları beslemek, öteki fikrini sabit gale getirmek dünyanın ortak geleceği için endişe veriyor. Kopenhag karikatürleriyle kalbi kırılan 70 milyon, FIFA cezasıyla düşünmeye başlamıştır. Batı ne diyor, niçin diyor? Yoksa onlar bugün de alttan alta Haçlı zihniyetini mi taşımaktalar? Sohbetlerde sorulan budur. Ne böyle karikatür olur. Ne böyle ceza.