Bir fotoğraf, Elize Sarayı, Fransa devlet başkanı Nikolas Sarkozy, işçilerini kabul etmiş, bayramlarını tebrik ediyor. Diğer fotoğraf/fotoğraflar Türkiye'den manzaralar. Taksim, Şişli, İstiklal caddesi görüntüleri. Bir bayram, bir yürüyüş, bir anma günü kan ve barut kokan kelimelerle ifade ediliyor. "Savaş alanı", "savaş meydanı" vs. Soğuk savaş dönemine ait militan sloganlar, kızıl bayraklar, molotof kokteyller yine ortalarda. Yine gaz bombaları, zehirli gazlar, tazyikli sular. Dünya, 1 Mayıs'ı sükûnetle kutlarken bizde neden böyle oldu? '70'li seneler neden hortladı? Ortada cevapsız sorular var, bunların izaha kavuşması lazım... Ki zihinler berraklaşsın... Bir kısım sendikalar neden Taksim'de ısrar etti? Neden illa da 500 bin kişiyle toplanmak? Bu gövde gösterisi neyin provası? Karanfil bırakmak veya Fatiha okumak için her sendikadan 5 kişi yetmez miydi? TÜRK-İş daha büyük olduğu halde DİSK neden bu işin başını çekti?. Bu sendikanın mezkür yıllara ait sicili hiç de iyi değil. O ölenlerde o günkü DİSK'in çok büyük vebali var. Hükümet cephesine gelince... Taksim'e niçin "hayır" dendi? 25 yıl sonra işçiye 1 Mayıs'ı tekrar iade ettiğinize göre, bayram olarak iade etme avantajını niçin kullanamadınız? Evet, ülkemizde bayram çok fazla. Ama madem ki bu kadar ısrar var. En azından çalışanlara 1 günlük tatil verilemez miydi? "Tahrikler olacaktı" en büyük savunma malzemeniz? Kazlıçeşme vs'de de olmaz mıydı? Taksim'e hakim olmak zor da diğer yerlere hakim olmak çok mu kolay? Kılık kıyafete dair anayasa değişikliğinde kasıtlı veya tesadüfi olarak bir oyuna geldiniz. Bir kere daha oyuna gelmiş olamaz mısınız? Arka planda CHP'nin olduğuna inanıyorsanız bunu neden yüksek sesle telaffuz etmiyorsunuz? İki taraf için de soru çok... Cevap yok veya eksik veya tatmin etmiyor. Hükümet kendini bu kadar riske ettiğine göre mutlaka kamuoyu ile paylaşmadığı fevkalade ciddi istihbarat bilgilerine sahip. Çok güçlü dış tezgâhlar söz konusu olabilir. Belki de Taksim engellemesiyle bu oyunu bozdu. Nitekim, gelişmeler iyi seyretmeyince 1 Mayıstan önce HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ, eylemden çekilmişlerdi. 1 Mayısa kala kala bünyesinde marjinallerin varlığından şüphe duyduğumuz , ana muhalefet partisine paralel politika üreten sosyal demokrat DİSK ve KESK kaldılar. Onların 500 bin kişiyi toplaması muhaldir. Nitekim eylemi başlattıktan, pandoranın kutusu açıldıktan sonra sürpriz bir şekilde vaz geçtiler.. Hükümet bile bile ayağına sıkmayacağına göre... Elindeki bilgileri umumi efkârla paylaşmalıdır. Devlet sırrı nasılsa bir zaman gün ışığına çıkacaktır. Müzayaka gerçeğine nazaran bunu şimdiden açıklamalı? Bu sendikaları, Taksim'i hangi devletler kullanacaktı? İşçi nasıl oyuna gelecekti? Demir tavında dövülür, gecikme aleyhine olacaktır. Paylaşma hemen yapılmalı, işçinin gönlü alınmalı. Çünkü ortada suiistimale açık çok kötü manzaralar var. Fakat şu da bir acı hakîkat, daha 1977'lerin mahiyeti anlaşılmadı ki. Taksim-Ergenekon-Sosyal demokrat üçgeni anlaşılın.. Peki sonuç ne? Kim galip kim mağlup? Bayramdan söz ediyor, galip ve mağlubu konuşuyoruz. Bu ne paradokstur böyle. Tezatlarla yaşamak bizim ironik hayat tarzımız zahir. Cevap şu? Bu şanlı muharebenin galibi ve mağlubu yok. Kaybedeni var: Türkiye.