Hani eskiden idam sehpaları şehrin meydanına kurulur infazlar burada yapılırmış. O uygulama uzun zamandır yok. İdamlar da artık yok. Acaba idam tekrar konsa mı? Yoksa idamdan beter müebbetlerle bazı mahkumlar her gün mü idamı yaşasa? Bu cemiyet nasıl bu hale geldi? Suçlu kim? Aile mi, mahalle mi, okul mu hepsi mi? Kim? Sen kalk iki kişi kafa kafaya ver 15 bin liralık bir fidye için yıllarca birlikte çalıştığın iş arkadaşının pırıl pırıl iki evladını kaçır, önce öldür, sonra yak. İnsan insanı nasıl öldürür? Hele 11-12 yaşındaki çocukları nasıl öldürür? Hele hele hele nasıl yakar? Birisi bunu izah etmeli. O çocuklar öldü. Peki o anne-baba ne yapacak, nasıl yaşayacak, nasıl nefes alacak? O canavarların eşleri çocukları ne edecekler? Para bu kadar mı aziz? Arkadaşlık bu kadar mı sahte? Üstelik çocukları katledip yaktıktan sonra, mahvolmuş babayla çocukları arıyorlar. Cenazelerine geliyor, ölü evinde oturup çay içiyorlar. Şu sahtekârlığa bakınız. Daha ağırı, daha beteri olmadığı için "canavar" diyoruz. Canavar kelimesi, bu haydutları anlatmaya yetmez. Bu insan kılıklı canavarlar kimin eseri? Evladına hiçbir şey öğretmeyen ebeveynlerin mi? Din adamlığını futbol antrenörlüğünden farklı görmeyen imamın mı? Öğrencisine yan gözle bakan öğretmenin mi? Aidiyet bunalımları geçiren cemiyetin mi? İşçisini alet gibi gören işverenin mi? Komşusuyla yıldızlar kadar uzak yaşayan komşunun mu? Çırılçıplak medyanın mı? Bunlar sorulmalı, tartışılmalı ve çareler üretilmelidir. Biz bu değildik. Böyle değildik. Bize ne oldu?..