İsrail, sadece azınlık psikolojisinde değil, aynı zamanda aşağılık kompleksi içinde. Normal insan psikolojisinde olan bir gücün böylesine davranışlar göstermesi imkânsızdır. Anlarız, devletlerin düşmanları olabilir, olmuştur, olacaktır. Düşman kuvvetler çarpışabilir. Ancak, harbin de merdi- nâmerdi vardır. Bölgemizde harp yok. Harp, iki ve daha çok taraf arasında cereyan eder. Hadi daha eskilerini bir tarafa bırakalım. Şimdilerde kör, vicdansız ve ahlaksız dünyanın önünde cereyan eden yalnızca katliamdır. İsrail, bir planı adım adım sahneye koydu. Önce Lübnan Başbakanı Hariri öldürüldü. Bu devlet, buna rağmen karışmadı. BOP icabı bir yerlere bulaşacaktı. Bu defa tuttu deniz kıyısında tatil yapan Filistinli aileye saldırdı. Devamını anlatnaya gerek yok, herkes ezberledi. Şimdi alt yapısına varıncaya kadar Lübnan'ı bombalıyor. Ardından Lübnan resmi binalarını yok edecek. Öbür taraftan dün Filistin meclis başkanını tutukladı. Bir meclis, bir milleti temsil eder. Meclis başkanı eli silahlı milis değil ki tutuklanıyor. Tabiî yine o kör, vicdansız ve ahlâksız dünyada ses yok. Şaşmamak lazım, İsrail, abes, akıl-mantık dışı olan ne varsa onu yapmakta. Bir askeri mi yaralandı? Haydi bir sivil öldürülsün. Bunu ne ile izah etmek lazım? İzahı ortada, azınlık psikolojisi ve aşağılık kompleksi. Nereden çıktı bu "aşağılık kompleksi" lafı? Kendi halindeki Yahudileri tenzih ederiz, hele hele bu ülkenin eşit bireyleri olarak huzur içinde yaşayan vatandaşlarımız sözümüzden çok ötelerdedir, Türkçe'de eskiden bir söz vardı, yine var ama pek kullanılmaz oldu. "Çıfıt". Çıfıt, hilebâz, bozguncu, fesatçı, ortalığı karıştıran demek. Kelime, Yahudiler için kullanılmaktaydı. İsrail, bugün bu fonksiyonu ifa ediyor. Dünyayı fitne ve fesada vermekte. Sanki din kitaplarında haber verilen ateşi tutuşturmakta. 5 milyonluk İsrail dahil 15 milyonluk dünya Yahudileri, 6.5 milyarlık dünyada ne tutar? Yer yüzündeki bütün Yahudileri toplayıp getirseniz İstanbul'un yarısı boş kalır. Tarihten, coğrafyadan, dinden, ırktan gelen küçüklük içindeler. Beş bin yılda bir devlet olmanın korkusunu içlerinden atamadılar. "Ya yine kaybedersek, ya yine topraklarımızdan sürülürsek? " Bu psikolojideki bir devlet ayakta kalamaz. Gövdesine kurt düşmüş ağaç gibi kendi kendini yer. Zaten zulüm, haksızlık, adaletsizlik hiçbir zaman sürgit yaşamamıştır. Azınlık psikolojisi bir taraftan, aşağılık kompleksi diğer taraftan bu gidişle İsrail'i bitirecektir... Bir zaman evvel, daha bu çatışmalar başlamadan "İsrail, devlet olgunluğuyla hareket etmeli?" diye yazmıştık Edemedi, onun için kaybetmeye mahkum. Yalancı zaferler, zafer değil, hezimettir.