Bu tansiyon düşmeli

A -
A +

Operasyonlar yapıldı, paşalar, akademisyenler, gazeteciler, iş adamları göz altında. Çok soğukkanlı olmak lazım. "Senin suçlun kötü, benim suçlum iyi" mantığının kabul edilir tarafı olamaz. Eğer mitingler düzenleyip buralarda suiksatler, katliamlar yaparak ülke kana bulanmak üzereyken devlet hadiseye el koyabilmişse bunu yapanları tebrik etmeli. Âdeta darbeye karşı darbe oldu. Darbenin, suikastin, kanlı eylemin savunulur tarafı yoktur. Kimse hukukun üstünde olamaz. Suçlu oda başkanı da olsa gazeteci de olsa, asker de olsa, akrabamız da olsa suçludur. Ancak, hukuk diliyle söylersek "beraat-i zimmet asıldır". Suçsuzluk esastır. Aksi sabit olana kadar herkes suçsuzdur. Hassas nokta burası, bir zanlı, suçlu mu değil mi? İtham ne kadar ağır olursa olsun, beraat mümkündür. Onun için ne medyatik veya politik linç ve ne de medyatik ve politik taassup. Gazeteci, politikacı, iş adamı, savcı veya hakim değildir. Keza bunlar avukat da değildir. Şu ân manzara kamplaşma ve kamplar arası mücadeleye gidiyor. Ayrıca, dil altından asker ve polis düşmanlığı yapanlar var. TSK daha evvel bir kuvvet komutanını "maaşla bu kadar servet edinemezsin!" diyerek sıfırlamıştı. Aynı şekilde bu operasyonda da bir süre önce TSK'da çok üst seviyede görevlerde bulunmuş generalleri kendi eliyle savcıya, polise vs. teslim etti. Zanlıyı koruma hatası işlenmemiştir. Toplumun tanıdığı zanlıların koluna yapışılması, hele kelepçe bir kepazelik olsa da savcıyla polisin operasyonu çok gizli tutup tereyağından kıl çeker gibi neticeye gitmesi fevkalade yüksek bir başarıdır. Biz her zaman deriz "kurumlarla mensupları karıştırılmamalı" yargıyı da orduyu da medyayı da liyakatle temsil edemeyen, kötüye kullanan, basamak yapanlar çıkabilir. Hava çok sıcak. Zirve gergin. Bu manzara kimseye hayır getirmez. Ulusalcıların hükümeti zorbalıkla düşürmek için insanın kanını donduran kanlı eylem planlarının detayları dizi dizi yazılı. O yetmezmiş gibi aynı gün Madımak kaşınmakta. Bırakınız insanı, o kadar kedi bile otelde yakılsaydı bu elbette vahşetti. Bu vahşeti benimseyen tek Allah kulu yok, olamaz. Buna rağmen birileri o mağdurlar üzerinden bu ülkeyi fesada veriyorlar. Ölüler kullanılmakta. Halbuki eş katliam Başbağlar'ı kat'iyyen hatırlamazlar. Bunlar olurken AK Parti kapatma davası başladı. Ne yana dönülse asab bozucu bir olay. Vatandaş daha kahvaltı haberleriyle gerilmeye başlıyor. Piyasalar, bu şartlara ne kadar tahammül edebilir? Bu tansiyonun düşmesi lazım. AK Parti hakkındaki iddianame binlerce sayfa. "Ergenekon Terör Örgütü" hakkındaki iddianame binlerce sayfa. Binlerce sayfalık iddianameleri tahlil edip buralardan netice çıkarmak kolay değildir. Değme hukukçu yapamaz. İktidar partisi hakkında dâvâ açılmıştır, parti kendi müdafaasını yapmakta. Ergenekon davasının iddianamesi hazırlık tahkikatı bittiğinden o da hazırdır. Orada da savunmalar yapılacak. Kim suçlu, kim değil, hükmü mahkeme verecek. Tâ AİHM'ye kadar yol açık. Öyleyse sözü adliyeye bırakmalı. Şayet böyle giderse ulusalcıların meydana getirmeye çalıştıkları kaos ortamını sorumsuzca yazan, çizen, konuşan insanlar hazırlamış olacaklar. Hükümet, kriz yönetimine geçmeli. Muhalefet ne konuştuğunu bilmeli. Medya daha sorumlu hareket etmelidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.