Hayali bile zor bir gün, o gün bayram olsa yeridir. Ülkemizde neler bayram değil ki? "Kabotaj bayramı nedir?" diye 10 kişiye sorulsa, muhtemelen hiç biri bilemeyecektir. Uzaya ikinci kere uydu fırlatmak, sahiden bayram güzelliğindedir. "Fezada İki Türk" hayalimizden 20 Sene sonra uzaya uydu gönderiyoruz. Böylece sanayi inkılabını kaçırmaktaki kaybı telafi etmekteyiz. Ne var ki bu hadise, bir kısım ODTÜ talebesi tarafından protesto edildi. Hayır, "neden rampayı da biz yapmadık ?" denmiyor. Onu zaten enerji bakanı izah etti. 10 sene içinde fırlatma rampası da imal edeceğiz. O zaman Çin yerine Malazgirt Ovası'ndan uydu fırlatırız. Protesto, Başbakana, bakanlara, bu işin emek verenlerine karşı. Sanırsınız, düşman bir devletin çocukları, bunu yapıyorlar. Başbakan Tayyip Erdoğan, bu protesto eyleminden sonra bir tv programına çıktı. Yaşananlar haliyle dile geldi. Bir kaç gün sonra ODTÜ vak'ası çözülmeye çalışılırken korkutucu bir haber alındı. Kapalı Çarşı yakılmak istenmişti. Günlerden pazardı. Çarşıya girilememiş, yakınında yangın çıkartılmıştı. Ertesi sabah güne uyanmamız yine bir yangın haberiyle oldu. İstanbul Milli Eğitim Binası yanmıştı. Evet, maalesef bu 150 yıllık nezaret binası kül oldu. Bu haberler orada kalmadı. Bir de kaza haberi geldi. BBP genel başkanı Mustafa Destici, trafik kazası geçirmişti. Mezkür siyasetçimiz, bir zamandır tehdit aldıklarını beyan etmişti. Kaza şeklen belki arabanın teknik kusurundan, sürücüden vs gibi görünebilir. Ama şu unutulmasın merhum Muhsin Yazıcıoğlu, havada kaza geçirmişti, sayın Mustafa Destici karada kaza geçirmiş. Kaza, Cumhurbaşkanıyla görüşmesinden ve Başbakanın "ben de dinleniyorum" demesinden sonra olmuştur. Şunlar ne bir komplo teorisidir. Ve ne de senaryodur. Bunlar yaşandı. Bize düşen vak'alar arasında illiyet rabıtası kurmaktır: Bir gün birden bire Başbakanlığın 50 kadar koruma amir ve memuru toptan değişti. Sonra uzaya uydu gönderilmesi şiddetle kınandı. Başbakan, evinin altındaki ofiste dinleme böceği çıkmasından protestolara kadar bir çok şeyi tv'de açıkladı. Bu defa yangınlar başladı. Bir parti genel başkanı kaza geçirdi. En son ATO arşivi yandı. '70'lerde Türkiye'yi arka arkaya darbelere götüren terör eylemleri ODTÜ kaynaklıydı. Yine oradan düğmeye basıldı. Bütün bunlar, aynı zamanda Silivri Dâvâlarının karar safhasıyla da çakışmakta. Fakat bu defa muvaffak olamayacaklar. Bu Türkiye, 70 Cente muhtaç Türkiye değil. Bu Türkiye, İMF'ye borç veren bölge lideridir.