Büyük Türkiye'ye adım adım

A -
A +

Geçen cuma günü uluslararası alanda çok büyük bir muvaffakiyet elde ettik. Türkiye, 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi üyeliği için seçime İzlanda ve Avusturya ile birlikte girdi. Oylamaya katılan 192 devletten 151'inin oyunu daha ilk turda kazanarak bir zafere imza attık. Batı Avrupa Grubunu temsil edeceğiz. Avusturya 132 oyu bularak bu hakkı kazanan diğer devlet olurken küresel krizin perişan ettiği İzlanda haliyle elendi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 15 üyeden oluşuyor. 5'i daimi, 10'u iki senede bir seçilen geçici üyeler... Dünya, ilk cihan harbi sonuna kadar imparatorluklar çağıydı. Bu kanlı dönemle o görkemli devletler, deniz ufkundan çekildi. İngiltere, tek imparatorluk kalma ihtirasıyla öbürlerini tasfiye etti. 20. Asır aynı zamanda millî devletler çağıdır. Millî devletler ortaya çıkınca milletler teşkilatı da bir ihtiyaç oldu. İlk ve ikinci cihan harpleri arasındaki milletler teşkilatının adı Akvamı Beşer Cemiyeti. İkinci dünya harbinden sonraysa BM kuruldu. Kurucu devletler, Almanya, Fransa, İngiltere, Amerika, Rusya ve Çin. Bu 5 devlet, Güvenlik Konseyinin sabit üyeleri. Veto yetkisine sahipler. Güvenlik Konseyi, kurumun en etkin organıdır. Tüzük icabı devletler arasında emniyet ve barışı tesis etmekle görevli. Kararlar 15 üyenin 9'unun kabulüyle alınır. Ancak 5 daimi üyeden birinin bile veto etmemesi şarttır. Görüldüğü gibi Güvenlik Konseyi'ne BM'nin yönetim kurulu veya mütevelli hey'eti denebilir. Ona rağmen bir şey yapmak imkânsızdır. Türkiye bugüne kadar 3 kere geçici üye sıfatını kazandı. 1951-52, 54-55 ve 1961'de de Polonya ile ortak olarak. Güçlü olduğumuz zamanlar üyelikler gelmekte. İmparatorluklar tasfiye oldu, Akvamı Beşer yetmedi, sıcak savaştan soğuk savaş dönemine geçerken BM kuruldu. Sonra da NATO ortaya çıktı. İtiraz edilmesi gereken şudur. Artık soğuk savaş yok. Öyleyse neden hâlâ 5 devlet dünyaya yön vermekte. İmparatorluklar bitti patronluklar başladı. Bu patronlar güvenlik ve barışı getiremedi, açlığı, zulmü, kan ve gözyaşını durduramadı, yahut durdurmadı. Patronlar, iki kere patron hem BM'de ve hem de sanayide. Daimi üyelik ve veto müessesinin yeniden ve mutlaka tanzimi gerekir... Buna rağmen ve elbette bu netice zaferdir... Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Türkiye'nin irtifaı artmakta. Yukarılara çıktıkça sarsıntı da artacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.