Genelkurmay Başkanı Org.Yaşar Büyükanıt, merakla beklenen basın toplantısında 5 Ana nokta üzerinde durdu: Terör, Kuzey Irak ve Irak, TSK'nın yıpratılma çabaları, Türkiye'de ırki ve dini azınlık teşkiline dair ihanetler, emekli oramiral Özden Örnek'e ithaf edilen darbe günlüğü tartışmaları ve beşinci olarak de basına karşı uygulamalar. Büyükanıt, 1.5 saate yakın süren basın toplantısının gerek konuşma kısmında ve gerekse soru-cevap faslında sorumlu bir tavır sergiledi. "Teröristin emekliliği olmaz" cümlesi ise unutulmayacaktır. Barzani'ye gönderme yaparak "seviyesizce konuştu" dedikten sonra "konuşana değil, konuşturana bakıyoruz" diyerek de ABD'yi kastetti. Irak'a dair tahlilleri sağlıklı ve bizim yıllardır ortaya koyduğumuz görüş ve tezlerle paralellik teşkil ediyordu. Irak, anayasa gereği federasyon olsa bile gevşek bir konfederasyon ortaya çıkmıştır. Sünni, Şii ve Kürtlerden meydana gelen bu yapı parçalanma sürecindedir, bu tespit doğru. Her iki Körfez harekâtından da ziyanla çıktığımız görüşü ise kesinkes doğru. Genelkurmay Başkanı, Kuzey Irak'a müdahaleye taraftar olduğunu ortaya koydu. Müdahale için siyasi iradenin ortaya çıkmasını beklediklerini beyan etti. Baharla birlikte bölücü örgüt saldırılara başlamıştır. Asker, terör tam uyanmadan tepesine inmek istiyor. TSK'yı yıpratmakla alakalı sözleri ise ikiye ayrılabilir. İyi niyetli tenkitlerden her zaman istifade ettiklerini, bazı akademisyen ve medya mensuplarının düşmanlık yapmalarındansa rahatsız olduklarını açıkladı. Irki ve dini azınlık teşkiline dair sözleri tüyle ürperticiydi. Türkiye'de nerede radikal Hıristiyanlar varmış? Oramiral Özden Örnek'le alakalı söylediklerine gelince, elimizde bilgi ve belge yok dedi. Selefi Hilmi Özkök'e gelince olayı tekzip etmiyor. İddia, her halde mahkemede karara bağlanacaktır. Şaibe altındaki emekli paşa fikrinde ısrarlıysa bizzat mahkemeye gitmeli. Bir de basına karşı akreditasyon tartışması vardı. Bir PKK gazetesiyle kendilerini Cuma gününü bilmemekle itham eden bir gazeteden söz ettikten sonra bu gibi gazete mensuplarını haliyle davet etmeyeceklerini açıkladı. En merak edilense yeni Cumhurbaşkanı seçimiydi. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda TSK'nın başkomutanıdır. Şunu diyordu, cumhurbaşkanı herkes gibi bizim de cumhurbaşkanımızdır, fakat aynı zamanda bizim başkomutanımızdır. Bunları söyledi ve temennisini dile getirdi, seçilecek cumhurbaşkanı, Cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil özde bağlı olmalı. Genelkurmay başkanı tuzak denmesi mümkün bazı avami suallere ise cevap vermedi. Onlara cevap vermemekle de sükunetin, huzurun devamına yardımcı oldu. Dün Ankara sesli, Bağdat gürültülüydü. Şüphesiz Washington, Londra, Tahran, Kuzey Irak ve diğerleri dikkatli.. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra gündem daha da ısınacağa benziyor. Asker, Irak, Kuzey Irak ve örgüte dair erken uyarı sistemini çalıştırmıştır. Yaşar Büyükanıt, dünkü basın toplantısında samimiydi ve sorumluydu. Tahlil etti, tenkit etti ve teklif etti. Hükümetin bu konuşmayla rahatladığına eminiz. Piyasalarsa hep rahattı, şimdi daha da rahatlayacak.