İslamiyet'i terör kaynağı, Müslüman'ı da terörist göstermek isteyenlerin planları tutuyor. Arz kürenin İslam olmayan kesimlerinde Müslümanlara şüphe ile bakılmakta. Şüphe bir tarafa, onlara göre bir kimse Müslüman'sa potansiyel teröristtir, bir gün eylemini yapar. Böyle saçma mantık olur mu? Olmaz, fakat bu mantık kasten geliştirildi. Hıristiyanlığı İslamiyet karşısında ayakta tutma mücadelesinin makro ölçekli neticesi. Batıda insanlar, her yıl önemli sayılarla İslamiyet'e giriyordu. Bu şeytanî buluşla o tercihin yolu kesildi. Dinleri terör kaynağı, kendileri terörist bir dünyaya kim katılır? O kadar ki bu hava tâ Avustralya'ya kadar yayıldı. Avustralya başbakanıyla eğitim bakanının dediklerini hayretle okuduk. Avustralya'da 280 bin Müslüman yaşıyor. Dörtte biri Türk olan Müslümanlar, bu memlekete adeta can suyu oldular. Avustralya'yı kalkındırmakta çok büyük emekleri var. Şimdi o emekler hatırlanmıyor. Bir fikir ortaya atılmış. Camilere casus sokulması tartışılıyormuş. Halk arsında mümkündür, bunlar dile gelebilir. Ayıp olan Avustralya'yı temsil edenlerin de aşağılık fikre iştirak etmeleri. Başbakan John Haward teklife destek vermiş, esas itibariyle dini hürriyet taraftarı olduklarını ifade ettikten sonra güvenlik sebebiyle cami hatta cemaatler arsına casus sokmalarının mümkün olduğunu söylemiş. Eğitim bakanı Brenda Nelson ise "ya sev ya terk et!" demiş. Zaten Avustralya hükümetinin cami ve cemaatler arasında adamları yok mu? İmkânsız ama yok olduğunu kabul edelim. Bir başbakan, bu kadar patavatsızca tedbir alır mı?.. Menfaatlerin bahsettiğin yönde ihtiyaç gösteriyorsa bunu kimseyi rahatsız etmeden yapabilirdin. Bu beyanatlardan sonra 280 bin, Avustralyalılar için artık ötekidir, yabancıdır, düşmandır. Halbuki aynı başbakan yarın seçimlerde bunların kapısını çalacaktır. Bundan sonra Avustralya'da hadiseler çıkarsa mes'ulleri bu iki zattır. Bakanın dedikleri ise dalkavukluk. Başbakanla halka dalkavukluk yapmakta. Ne demek "ya sev ya terk et!" Yarın Türkler Çanakkale'ye yığılıp "dedelerimizi katl ve vatanımızı işgal etmeye gelen Anzakların burada ne işi var, ölüleri dahi topraklarımızda kalamaz" dese suç kimin olur? Bir başka husus. Bir Türk dahi bunu dese kınanır.. Batı ise giderek bu havaya kapılmakta. Bir düşününüz, Recep Tayyip Erdoğan ve Hüseyin Çelik bizdeki yabancılar veya gayri Müslimler için benzer konuşmalar yapsalardı neler olurdu? Adeta tepki yağardı. Onlar için çıt çıkartılmayacak. İşin garibi üzerlerine ölü toprağı serpilmişcesine Müslümanlar da susacaklar.