Çanakkale ruhu Eğirdir'de yaşıyor

Genelkurmay başkanlığı, Eğirdir'e çok geniş katılımlı bir basın turu tertipledi. Salı günü bu tabiat harikası yerde savaş manzaraları yaşadık. Az ötemiz tehlikeydi. Eğirdir, Isparta'nın nüfusu 20 bini bulmayan bir ilçesi. Dağ, orman ve göl manzarası inanılır gibi değil. Burada yeşille mavinin aşkı var. Bir ilçe fakat aynı zamanda "Başkent"... Elmanın başkenti meğerse Eğirdir'miş. Ancak ilçeye asıl damgasını vuran Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı. Güneydoğuya giden bütün iç harekât personeli burada eğitilmekte. Eğitilmekte denince bu kimseyi yanıltmasın. Zira gördüklerimizi, yaşadıklarımızı nakletmekte zorlanıyoruz. Bu eğitime tahammül erkeklik ister. Bir asker, sırtında 30 kilo ağırlıkla 30 km gidebiliyorsa her şey ortada demektir. Dağlar aşılmakta, mayınlar temizlenmekte, gece-gündüz talim yapılmakta. Bazı geceler ani talimlere çıkılmakta, ertesi sabah göreve yine devam edilmekte. Burada her eri, erbaşı, astsubay, asteğmen ve subayı çakı gibi gördük. Hepsi zımba gibi. Çaksanız bir çivi gibi karşı dağları delip geçmeye hazır.. Genelkurmay böyle bir geziye şunun için ihtiyaç duymuş. Bazı bası-yayın organları Güneydoğuya giden askerlerin iyi yetiştirilmediğini yazdılar. Bu çok ağıra gitmiş. Ağıra giden bir başka laf daha var. Yine bazı basın organlarında sadece askerin öldüğü, subayların ölmediği iddia edilmişti. Eğirdir Komando Okulunda 3 bine yakın asker ve 200 kadar eğitici subay var. Şunu gördük ki bu komando, dünyanın en donanımlı askeriyle dişe diş çarpışacak kadar iyi yetiştirilmekte. Burada aynen Güneydoğu şartlarına göre tatbikat yapılmakta.. Tabiat zaten aynı. Ancak terörle mücadele eden askerlerimiz bir takipte hedef olabilmekteler. Zira birlik şeklinde hareket ediyorlar. Terörist ise hangi mağarada hangi taşın arkasında belli değil. Araştırmadan, masa başında moral bozucu haberler yapmak, yazılar yapmak en fazla destek gereken bir zamanda haliyle can sıkmış. Gördüğümüz o ki askerin daha fazla psikolojik desteğe ihtiyacı var. Bu psikolojisi bozuk olduğundan değil. Hakkın teslimini beklemekte. Milli medyanın mahalli gazeteler kadar olsun TSK haberlerine yer vermediği en üst seviyede dile getirildi. Şu ara en çok sıkıntı mayınlardan gelmekte. Ama buna dair çok esaslı tedbirler alınmış bulunuyor. Bunları gözümüzle gördük. En ileri vasıtalar tesis edilmiş. Bir taraftan mayın taramaları yapıldı, bir taraftan hakiki mermiler, lav silahları ve helikopterlerle temsili vuruşma, kurtarma operasyonları yaşadık. Şuna şahit olduk ki Çanakkale'de şehit düşen 253 bin vatan evladının aynı mayadan gelen evlatları bugün Eğirdir'de çifte su verilmiş çelikler gibi yetişmekteler. Vay onların karşısına çıkanlara. Çok iş yapılmış, fakat az şey duymuşuz. Kavga zayiatsız olmaz. Olmasın diye de dünya standartları üstünde eğitim verilmekte. Şu söz bir dağlara bir de vicdanlara nakşedilmiş: -Komandoyuz, güçlüyüz, cesuruz, hazırız!.. Şunu eğitim şartı bellemiş bir asker yenilir mi? -Taş yağacak, eğitim dışarıda yapılacak.