Çekilir gibi yapmak

A -
A +

İsrail'in Gazze şeridinden çekilmesi, o çekilirken Yahudi sakinlerin direnmeleri dünya gündeminde. Ariel Şaron'un akıttığı onca kan ve göz yaşından sonra birden bire böylesi bir jest yapması doğrusu şaşırtmıştı. Hatta, "acaba, dedik, bu bir başlangıç mı? İsrail 1967 yılı öncesi hudutlarına mı dönecek? Golan tepelerini de terk edecek mi? Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas'ın dediği gibi Doğu Kudüs ve diğer işgal altındaki Filistin vatanını da bırakacak mı?" Kasap lakaplı Şaron nasıl olmuştu da birden bire politika değiştirmişti? Zihnimizden ihtimaller geçiyordu. Herhalde ılımlı Mahmud Abbas, güttüğü siyasetin meyvelerini topluyordu. Bir ihtimali daha düşünmeden edemedik. Acaba bir eş zamanlı kurma mı söz konusuydu? 1 Mart Tezkeresini reddettiği için affedilmeyen Türkiye'ye rağmen kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurduran süper irade, Ortadoğunun nesiller boyu büyük dramı olan Filistin'de de kan ve göz yaşına son veriyor, orada da müstakil bir Filistin devleti mi kurduruyordu? Bu ihtimal doğru olsaydı, şu faraziyeyi yürütmüş olacaklardı. Filistin devletinin kurulmasına memnun olacak Türkiye, Kürt devletine karşı çıkamayacaktı. Kim bilir belki bu ihtimallerden bir veya bir kaçı yine vardır. Fakat konuya dair araştırmayı derinleştirince bir kurnazlıkla karşılaşıyoruz. İsrail, sırtındaki yükü indiriyor, ağırlığından kurtulmanın adını da terk ettim koyuyor. İsrail'in veya başbakan Ariel Şaron'un yeni hedefleri var. Bırakınız '67 öncesine dönmeyi, tersine hudutlarını genişletme niyetindeymiş. Bu maksatla işine yaramayan Gazze şeridini bırakmış gibi yapıyor, dağınık güçlerini toparlıyor. Buna mukabil, Gazze yine havadan ve denizden kuşatması altında kalacak. Yine istediği zaman işgal edebilecek. Üstelik Filistin'in tek komşusu Mısır'la da hududu ortadan kalkacak. Keza İsrail, istediği zaman Gazze'in suyunu elektriğini kesebilecek, işçi geçişlerini önleyecek. Devamı da var. Şaron daha başka düşüncelerini de tatbik etmek istiyor. Batı Şeria'yı kantonlara ayırarak "parçala ve yut" kaidesi gereği onları birbirinden koparacak. Filistin için olumsuz şartlar böylece uzayıp gidiyor. Bu durumda Filistin'de kan durur mu? Şiddet biter mi? Filistin devlet yönetimi alabildiğine yumuşak. Şaron yönetimi ise sadece sert değil, aynı zamanda kurnaz. Filistinlinin hakkını kim arayacak? Şimdi saf dünya kamuoyu, "İsrail, çekildi daha ne yapsın, bu Filistinliler de ne geçimsiz insanlar" diyecek. Ama gerçekler böyle değil. Gerçekleri kim nerde nasıl anlatacak? BM'de veto edilemeyen, kınanamayan bir İsrail varken böylesi göz boyamalar ve sinsi planlarla Ortadoğu'ya barış gelir mi? Ortadoğu huzuru İsrailli Yahudilerin sağduyusuna bağlı. İsrail kendini bir türlü işgalci psikolojisinden kurtaramıyor. 1948'de kurulan bir devletin bu kadar düşmanı olmamalı. İsrail nerede hata yaptığını kendine sormalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.