CERABLUS DÜŞMESİN!

A -
A +
7 cephede savaşmak bu milletin tarihinde var. Dedelerimiz, bir asır evvel, "Düvel-i Muazzama" nam büyük devletlerle 7 cephede dişe-diş mücadele veriyordu. Bu bir avuçluk vatan toprağı böylece kurtarılabildi...  
Bugün de çok cepheli bir mücadelenin içindeyiz. Bir asır evvel, şehidler gelemez, künyeleri gelirdi. Şimdi hemen her gün en az bir eve  bir aziz şehidimizin naaşı gelmekte. Bir asır evvel harpler mertçe yapılıyordu. Cephe savaşı vardı. Şimdi taşeronlarla vekâlet savaşları icra edilmekte. Bugün ya hasım devletler veya daha kötüsü, müttefik devletlerle bilek güreşi yapılmakta. Müttefikler zaten karda yürüyüp izini belli etmemeye çalışıyor. İran, İsrail, Suriye ve elbette Rusya ise Türkiye düşmanı ırkçı, komünist veya mezhepçi terör örgütlerini kullanmaktalar. Bu örgütlerin en şümullü olanı PKK. PKK çok uluslu bir taşeron örgüt haline gelmiş. Barış Süreci, hayata geçme ciddiyeti kazanınca derhal sabote etti. Hem Türkiye Cumhuriyeti ve hem de Sünni Kürtlerle uğraşmakta. Güneydoğuda hendekler, dinamitler, çukurlarla devleti meşgul edip evlere ateş düşürürken Türk güvenlik kuvvetlerinin dikkatlerini Suriye hududundan içeriye çekmeye çalışıyor.
Hedefleri, Türkiye ile Suriye arasına Marksist bir Kürt devleti yerleştirmek. Bu planın arkasında bize sözde en yakın devletten en hasım olana kadar bir çok güç var. Sadece Sur, Silopi, Cizre gibi yerlerde mücadele verilmiyor. Suriye'de Güvenli Bölge unsurunu kaybetmemek için de ter dökülmekte. Bugün daha net anlaşılıyor ki Arap Baharı, Sünni Müslümanlarla Türkiye'nin başına çorap örmek için gelmiş.
PKK'nın arkasında hem Batı emperyalizmi ve hem Kuzey emperyalizmi var. Suriye PKK'sı PYD, Cerablus’u DAEŞ'ten koparmak için uğraşıyor. Suriyeli muhaliflerse adı geçen bölgeyi kendileri almaya çalışmaktalar. Bu maksatla önceki gün 1200 Muhalif DAEŞ'e karşı harekete geçti. 4 köy alındı.
Cerablus'un  düşmesi, Güvenli Bölge'yi tasavvur dışı bırakacağı gibi Orta Doğu'yu da Türkiye'ye kapatmış olur. Bu sebeple Liva Sultan Murad ve diğer birliklerden oluşan Muhalif Kuvvetlere Türk Ordusu da obüs topları ve tank atışlarıyla destek verdi. 4 köy böylece alındı. Cerablus yönündeki  24 köyün daha alınması için gayretler devam etmekte.
Sınırlarımızın içinde ve dışında bunlar yaşanırken Türkiye, geçen hafta  büyük bir çıkış yaptı. Bolivya bandıralı bir Suriye gemisi, tonlarca uyuşturucu yüküyle Suriye limanlarından ayrıldı. Bunu ilk andan itibaren takibe alan emniyet birimlerimiz, gemi açık denizlere girer girmez Bolivya devletine de haber vererek enselerine bindi ve tek kurşun  atmadan gemiyi personeliyle birlikte sahillerimize getirip adliyeye teslim etti. Asker ve polisimizin bu müşterek operasyonu, aynı zamanda bir gövde gösterisiydi. Güneydoğudaki harekât da en yüksek seviyede bir kararlılık gösterisidir. Bugün Cerablus için muhaliflere buradan destek verilmekte. Yarın lâzım gelen icra edilebilir. Cerablus, Bayır Bucak, Musul kimseye bırakılamaz, Kuzey Irak petrolü yön değiştiremez. Yaşananlar bir anlamda Misak-ı Milli'nin hesaplaşmasıdır. Nihayet yapacağımız şudur. Birinci kademede kendimiz Güvenli Bölge'yi tesis eder, ikinci kademede de burada KSTC/Kuzey Suriye Türkmen Cumhuriyetini kurdururuz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.