Avukat, akademisyen, savcı, hakim ve adliye personeliyle yurdumuzda birkaç yüz bin kişilik bir hukukçu kitlesi mevcut. Her alanda ve her yerde olduğu gibi bu kitle içinde de sayıları ancak birkaç bin kişi aktiftir. Bunlar öyle bir hakları olmadığı halde o koca kitle adına sahnede sokakta ve ekrandalar. Bilmeyen sanır ki bütün o koca kitlenin tamamı bu ön plandakiler gibi düşünmektedir. Bunlar, baroda, adliyede, yüksek yargıda, her nerede olursa olsun risk alarak, gözü kara davranarak, sesini çıkartmaktan ürken sessiz yığınları sindirmekteler. Bu ülkenin Doğubeyazıt'tan Edirne'ye kadar bütün hukukçularını kınama vaktidir? Neredesiniz? Hangi odadasınız? Olan bitenler sizi hiç mi ırgalamıyor? Tuzunuz o kadar mı kuru? Birtakım insanlar ideolojileri adına seçilmiş iktidarı devirmek için her türlü militanlığı yapmaktalar. Hukuk adına hukuksuzluklar işleniyor. Şerde, fitnede tam bir ağız birliği içindeler. Fakat geniş kitlede çıt yok. Onlar hayatlarından memnun. Akşam evlerine gidiyor. Olayları ayaklarını uzatarak tv'den seyrediyorlar. Rahatları yerinde. Çok avukat baro seçimlerine bile gitmiyor. Bu ülkede bir bu şarlatanlar var bir de onları seyredenler. Birilerinin eski baro başkanı olmaktan öte bir sıfatı yok. Bakıyorsunuz her saat bültenlerde ağzını doldura doldura konuşuyor. Bir başkası Yargıtay'dan 15 sene evvel tekaüt olmuş fakat sanırsınız BM genel sekreteri. Barolarda bütün avukatlar bunlar gibi mi düşünüyor? Hayır. Adliyeler aynı kalıbın mahsulü mü? Hayır. Yüksek yargı mensupları tornadan çıkmış gibi mi? Asla. Üniversitelerde herkes bunlar gibi mi konuşuyor? Hayır. Türkiye'de yine bir azınlık zorbalığı yaşıyoruz. Ceberut bir azınlık büyük çoğunluğu sindirmiş gidiyor. Türkiye'de bir asırdır geniş kitle tutsaktır. Öz değerlere bağlı kitle bir asırdır hırpalandığından o şoku bir türlü üzerinden atamıyor. Cemaat denince ürküyor. Kim cemaat mensubu değil. Hangi gazete, hangi kulüp hangi işveren. Masonlar da cemaat, dindarlar da. Fakat ilki çağdaşlık diğeri mürtecilik. Siz bir de liberallerle eski Marksistlerin şu yaptıkları gözü kara salvoların olamadığını düşünün.. O zaman iktidar sende olduğu halde neler olmazdı. Bu ne rahatlık, rehavet ve çekingenlik? Neden kanunların verdiği hakları kullanmıyorsunuz? Kapınıza da dayansalar yine susacak mısınız? Allah'tan ki Genç Siviller var. Bravo bu korkusuz gençlere.. Onlar her türlü desteğe layıktır. Taksim, Genç Sivillere emanet.