Çilemiz, ideoloji

A -
A +
Malum terör örgütünü sulh olmaya ikna edip silahlı unsurlarını yurt dışına çıkartma başarısıyla Reyhanlı Vak'ası'nın üst üste çakışması düşündürücüdür. Bu topraklara  birkaç aylık huzur bile çok görülmekte. Şu günkü manzaranın aksi yaşanıyor olsaydı kim bilir bölge nasıl bir refah kazanırdı?
İç barışın inşası üzerine, hatta daha bunun sözü edilirken Tek Parti zulmü ve Kürtçü terörden çok çekmiş bölgelerimize yatırım arayışları başladı. Kuzey Irak'a ise zaten çoktan girilmişti. Son on yılın isabetli siyasetlerinden biri,  Kemalist ideolojinin aksine Kuzey Irak'a hasım değil, kardeş muamelesi yapılmasıdır. Kürtçüleri sulh olmaya zorlayan bir sebep, tanınan haklar ve yatırımlarla tabanın elden alınması ise diğer sebep de Kuzey Irak'la arkadan kuşatılmalarıdır.
Ne var ki Suriye, bu yeni ve güzel gelişmeden mahrum oldu.
Bakınız Şam üzerinde kaç güç çatışmakta:
Moskova, Pekin, Tahran, Ankara, Paris, Washington.
"Arap Baharı" denen muamma hareket, hem de beklenmedik bir anda Şam'a sıçrayınca kanaatler, Beşar Esed'in kısa sürede gideceği yönündeydi. Yerine yeni gelmişti, ılımlı bir imaj çiziyordu, bir Kaddafi, bir Mübarek gibi kaşarlanmış kurt politikacı değildi. Lakin, orada  birikmiş bir ideolojik tortu vardı. Suriye, SSCB zamanında Rusların Akdeniz'deki arka bahçesi olmuştu. Komünist Rusya'nın  korkunç gizli servisi KGB de Suriye'de "el Muhaberat" adında küçük bir KGB'yi faaliyete geçirmişti. Sovyetler, NATO üyesi Türkiye ile Suriye üzerinden mücadele etmekteydi.
Bugün Sovyetler yıkılmış, soğuk savaş bitmiş de olsa bu gerçek hâlâ değişmemiştir.  ABD, Irak'ı tarümar ettikten sonra can düşmanı İran'a teslim ettiği için Tahran, Bağdat, Şam, Lübnan arasında bir Şii kuşak doğmuştur. Bunun diğer adı Basra Körfezi-İskenderun Körfezi hava köprüsüdür. İki körfez arası, güney sınırlarımıza paralel olarak karadan da bağlanmak isteniyor. Bunun yapılması, Türkiye'nin Orta Doğu'ya kara çıkışının bitmesi olur. Türkiye, bugün Şam merkezli olarak sadece Moskova'yla Pekin'le değil, Tahran'la da bilek güreşinde. İran'la Kasr-ı Şirin muahedesinden, Rusya ile de I. Dünya Harbi'nden bu yana savaşmadığımız doğrudur. Ne var ki o sıcak harptir. SSCB, 1917'den 1990'a; Çin, 1949'dan sonra 1990'a kadar yurdumuza ideoloji ihraç ettiler. Rusçu ve Çinci komünist ideolojiden dolayı 5 bin genci toprağa verdik. Aynı damardan beslenen Kürtçü terör yüzünden verilen kayıp ise bunun 10 katıdır. Abdullah Öcalan da Mihraç Ural da onlarca kan dökücü örgüt de devrin komünist başkentlerinin eseri. Ankara ne gün Urumçi'ye dönüp baksa Pekin, derhal Kürtçülere destek oldu. İran ise 1979 'İran İslam İnkılabı'ndan sonra  Türkiye'ye İslamcılık adı altında Şia ideolojisi ihraç etmişti. Bir kısım heyecanlı ve sığ Müslüman, buna kapıldılarsa da o tehlike ucuz atlatıldı.
Reyhanlı Vak'ası, ideolojiktir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.