Cinayet ve saldırı

A -
A +

Geçen haftanın ikinci yarısında iki ciddi olay yaşandı. Biri Sarai Sierra adlı Amerikalı turistin öldürülmesi. Türkiye'ye fotoğraf çekmek için geldiği ileri sürülen kadının önce kaybolduğu haber verilmişti. Üç hafta kadar arandıktan sonra Cankurtaran Surları'nda cesedi bulundu. Bu bir karanlık cinayet. Şu mevsim fotoğraf çekme mevsimi midir? Öyle olsa bile neden kocasıyla gelmez de yalnız gelir? Türkiye'de iken üçüncü ülkelere gidip gelmişliği olmuş mudur? Cinayet başka yerde işlenip surlara mı getirilmiş, yoksa orada mı öldürülmüş? İşin içinde uyuşturucu, kuryelik veya ajanlık var mıdır? Gerçekten Amerikalı mı, yoksa Orta Doğu asıllı mı? Türkçe biliyor muydu? Daha evvel kaç kere gelip-gitmişliği var? Otel kaydı bulunmadığına göre nerelerde kaldı? ABD elçiliğine saldırı ile bu cinayet arasında ne gibi bir münasebet mevcuttur? İki hadisenin çakışması bir tesadüf müdür? Sarai Sierra'nın şüpheli olma ihtimali ağır basmakta. Büyük ihtimalle kullanıldı, işi bitince de delilleri yok etmek için katledildi. Polis ve savcılık tahkikatında bu soruların bir kısmı aydınlanır. Netice olarak Türkiye topraklarında aynı zaman diliminde bir Amerikan vatandaşı öldürülmüş, Amerikan Büyükelçiliğine de saldırı yapılmıştır. Saldırgan Ecevit Şanlı, Almanya'da yaşıyormuş. Yunanistan'a oradan da adalara geçerek Türkiye'ye sahte hüviyetle girmiş. Sonra da Ankara'daki menfur saldırıyı yapmış. Bu saldırı ile kendisi parçalandı, Mustafa Akarsu adlı bir elçilik güvenlik memuru şehit oldu, Didem Tuncay adlı bir gazeteci de ciddi şekilde yaralandı. İki vak'a arasında irtibat olsa da olmasa da niyetin Türkiye ve Amerika'ya gözdağı vermek olduğu söylenebilir. Bu tesbitimiz, saldırı için kesinkes böyledir. Amerika'da seçimler yeni yapıldı. Dışişleri bakanı John Kerry işine henüz başladı. Türkiye, çıktığımız hafta Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ağzından AB'ye "yeter artık Şanghay da var!" dedi. Diğer taraftan İsrail'de Benjamin Netanyahu yeniden hükümet oldu. Suriye dramı ise olanca felaketiyle sürmekte. Baas rejimi, Beşar Esad'ın düşmesinin sonları olduğunu biliyor. Bizde ise terörü bitirmeye dair çok önemli gelişmeler olmakta. Mali gibi daha başka ihtimaller de belki düşünülebilir. Ancak en önemi iki unsur Suriye'de iç savaş olması ve Türkiye'de PKK terörünü bitirecek görüşmelerin ümit verici bir seyir almasıdır. PKK'ya destek veren devletler, şunu ima ediyorlar "o biterse DHKP-C var!" Bunlar, Türkiye'nin büyümesine, istikrarına ve ezberleri bozma gücüne vurulmak istenen darbelerdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.