Çocuk, genç, aile, sigara, içki vs...

A -
A +

Bin yıl yaşasak aklımıza böyle bir şeyin geleceğini asla düşünmezdik. Çünkü biz bu cemiyeti böyle iğrençliklere uzak biliyorduk. Hâlâ da öyle bilmek istiyoruz. Ne var ki uzunca bir zamandan beri çocuk pornosu denen bir edepsizlik sürekli gündemde. Porno, zina, fuhuş kabilinden aşağılıkların Avrupai dilde ifadesi. İşte bu atmosferde "Dünya Çocuk Günü"ne giriyoruz. Bu atmosferde "Sigarayla Savaş" haftasına girdik. Aile dediğimiz Türk varlığının, Müslüman Türk varlığının temeli işte şunlar anne, çocuk, genç ve baba ve varsa, oradaysa büyükler. Yıkıcı faaliyetler, yıkıcı yayınlar, sigara, uyuşturucu, alkol, gayri meşru hayat, aileyi bütün fertleri ve bütün sütunlarıyla sarsmakta. Tez elden tedbir alınması gerekiyor. Cumhurbaşkanından, başbakandan, genelkurmay başkanından en küçük ilçenin kaymakamına kadar, muhtardan öğretmenden, imamdan, medya sahiplerine kadar herkese görevler düşüyor. Çocuk, genç aile, kadın tehlikeler altında. Şiddet, hem içerden ve hem dışardan. İçerden şiddet çok az ailede. Dışardan şiddetse herkese karşı. Bizim cemiyetimizde boşanma bilinmezdi, aldı başını gidiyor. Uyuşturucu hiç bilinmezdi azmış gidiyor. Sigara tüketimi, kumar, içki, fuhuş anormal seyirlerde. Sigara içme yaşı, uyuşturucu yaşı 10'lu rakamlarla söylenmekte. Töre cinayeti dedikleri zinanın diğer yüzü. Fakat orada bile haberler, fuhşu koruyucu bir üslup içinde. Tıpkı sigaraya karşı alkolün dil altından himaye görmesi gibi. Töre dedikleri cinayetlerde sebep üzerinde durulmadan sonuç manşetlere çekilmekte. Bizi tarihten bugünlere taşıyan sağlam aile yapımız oldu. İslamiyet ve onun emir ve yasakları kötülendikçe aile kaybetti. Halbuki dinimiz harcımızdı. Aileyle birlikte de çocuk, genç, kadın herkes kaybetti. İlk kayıp, çekirdek aileyle başladı. Şehirleşme, kaybı hızlandırdı. Modernleşme frenleri boşalttı. Daha küreselleşmenin eşiğinde, AB'nin uzağındayız. Öyle şeyler vardır ki orada kanun, polis, savcı değil mânevi güçler tesir eder. Hepimiz aynı cemiyette yaşıyoruz. Uçak düşerse herkes ölür. Bugün komşuna yarın sana. Bir yerde kesinlikle yanlışlık yapıyoruz. Peşin hükümlerden arınarak bu hatayı, yanlışlığı suçumuzu görmezsek 10 yıl sonra bu cemiyeti tanıyamazsınız. Yanlışlık nerede? Laikliği mi yanlış anlıyoruz, ilericiliği mi bilmiyoruz, gericiliği mi çözemiyoruz, tesettüre mi zulmediyoruz? Hata var ki sonuç korkutucu. Temsil mevkiinde olanlar vebal altında. Dini temsil edenler de diğerlerinin cümlesi de vebal sahibi. Medya ışıltılı yalanlarla özendirmekte. Sanal hayatlar gerçek olan o kaya gibi sağlam ailemizi sanallaştırma yolunda. Bilmeyenleri lügat zahmetinden kurtaralım, "sanal" hayali demek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.