Çocuk suçlular

A -
A +

Şu yazının başlığı dahi insanın içini ürpertiyor. Çocukla suç kelimesini yan yana getirmek o kadar zor ki. Ama ne yaparsınız ki ülkenin bir gerçeği. O gerçeği TCK veya CMUK'da tadilat yaparak değiştiremiyorsunuz. Sosyolojik, ekonomik, ailevi, tarihi, dini sebepler ceza mevzuatını aşıp geçiyor. Ekonomik kriz, eğitim seviyesinin düşüklüğü, ailenin ilgisizliği, Türkiye çapında korunmaya muhtaç çocuk sayısını 500 bine çıkartmış. Suç işleyen korunmaya muhtaç çocuk sayısı ise 100 binin eşiğinde. Tabiî bu rakamlar polise intikal etmiş vak'alardan. Eminiz ki bir bu kadarı da resmi kayıtlara girmiyor. Emniyetin verdiği bilgilere göre çocuk suçluluğu son beş yılda yüzde 5-10 arasında artış göstermiş. Suçlar, cana karşı da mala karşı da işlenmekte. Bu cümleden olarak suç dökümü de şu şekilde. Adam öldürme, yaralama, gasp, hırsızlık, madde bağımlılığı vs. vs... Suç işleme, 7 yaşa kadar düşmüş. 7, 8, 9 yaş grubundaki çocuklar bile adam öldürmekte veya hırsızlık yapabilmekteler. Suçlu veya korunmaya muhtaç çocuk sayısındaki iller sıralaması ise şu şekilde. İstanbul, İzmir, Ankara, Gaziantep, Diyarbakır. Aslında şu kadarcık izahat bile her şeyi ortaya koymakta. Köyden şehire, küçük şehirden büyük şehire göç hiç durmadan devam etmektedir. Aile anlayışı değişiyor. Dün kınanan bir çok ayıp bugün baş tacıdır. Kapitalist ekonomi her gün biraz daha insafsızlaşmakta. Bir çok çocuk zaruri dini terbiyeyi bile almaktan mahrum kalmaktadır. Orta direk giderek eriyor. Toplum ultra zenginlerle açlık sınırındakilere doğru kaymaktadır. Açlık sınırında dolaşan aileler bütün fertleriyle çalışmaktan başka çare bulamamakta. Çekirdek aile yüzünden çocuk yalnız kalıyor. Televizyon her akşam yalan bir dünyanın hayalleriyle beyinleri yıkıyor. Top uyuşturmakta, müzik afyonlamakta, televizyon göz boyamakta. Beyaz camdaki ışıltılı dünyaya varmak, şöhret olmak parayla mümkün. İşte bu tesbit, hırsızlık ve gaspı kamçılamakta. Diğer taraftan birtakım mafya unsurları çocukları değişik suçlarda maşa veya alet gibi kullanmaktalar. Bu illetin sırf polisiye tedbirlerle halli mümkün değildir. Zaten polisin ve mahkemenin yapacağı fiili bir müdahale de kalmadı. Burada görev devlete, aileye ve topluma düşmekte. Eğer şimdiden tedbir alınmazsa hastalık yarın daha azmanlaşır. Merhamet, şefkat, bir sıcak alaka, çocuk bunlara muhtaç. Çocuklarına ve yaşlılarına kayıtsız kalan bir toplum biter. Kış ayına girdik... Kendi çocuğuna sahip çık. Fakat aynı zamanda sokaktaki çocuğa da sahip çık, fakir çocuğa da sahip çık. Çocuk suçlu... Akıl baliğ olmayan çocuk suçlu olamaz ki... Suçlu biziz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.