Atomun parçalanmasıyla elde edilen nükleer silah, yakıp-kavuran bir alev sağanağı halinde Hiroşima ve Nagazaki kentlerinin üstüne boca edildiğinde yıl 1945'ti. Japonları belki atom bombası doğrudan teslim almadı. Onları 300 bin kayıp teslime zorladı. Japonları gözyaşı nâçar/çaresiz bıraktı. İnsanların insafsızca katledilmeleri şüphesiz ki dehşetlidir. Ölçüsüz silah istimali/kullanılması bir suçtur. Ancak güçlülerin haklı olduğu modern çağlardayız. Mehmet Akif'in mısralarıyla resmettiği tek dişi kalmış canavar, bazen Anadolu ovalarındadır, bazen Japon dağlarında. Güçlüler Lahey Adalet Divanlarında yargılanmazlar. 2 çarpı ikinin neticesi hep zayıflar için 4'tür. Güçlüler içinse istedikleri zaman 4 olur. Uzak Asya'nın bu çalışkan milleti o dehşet sabahını hiç unutmadılar. Savaş sonrası hem yenilmiş, hem de yıkılmışlardı. Ordudan bile tecrit/izole edildiler. Fakat, tek kurşun atmadan kalkınmış devletlerden intikamlarını aldılar. Şimdi Çin, Japonya'nın yolunda. Batı, bu devâsâ memleketi önce afyona alıştırmıştı, sonra komünizme. Bu rejim, bir afyon gibi onları uyuttu. Artık ayıktılar. 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları, Çin'in ticaretten sonra sporda da kat ettiği yolu göstermektedir. Kalkınmış devletler bir de sarı fırtınadan tokat yiyecekler. Hiç gözden kaçmasın. Bugün de nükleer silah gündemde. Düne kadar İran-ABD sürtüşmesi mevzubahisti. Şimdi buna yeniden ABD-Rusya çekişmesi eklendi. 2023'e varmadan galiba dünyada çok şey değişecek. Fütürologlarımız, bilim, fikir, sanat adamlarımız, askerlerimiz yarınlara dair çok tahminler üretmelidir. Arz kürede bir enkaz kaldırılıyor ama hangi enkaz? I. Dünya Harbinin mi? II. Dünya harbinin mi? İkisinin birden olamaz mı? Sanayi inkılabını kaçırmıştık Bilişim devriminin tam merkezinde değiliz. Fakat gidişata bakılırsa bir de coğrafi devrim yaşanacak. Ona hazırlanmazsak bir kere daha tarih bizi cezalandırır.