Darbe, insanlığa karşı işlenmiş suçtur

A -
A +

CHP partisi kapatıldığı, genel başkanı hapse atıldığı gerekçesiyle 12 Eylül Dâvâsına müdahil olacağını açıklamıştı. Aynı sebepler fazlasıyla MHP için de mevcuttur. İddianameyi hazırlayan savcı, darbecilerin "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya, anayasayla teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya engel olmaya cebren teşebbüs etmek" iddiasıyla dava açmıştır. İddianame aynı zamanda TCK'nın 146 ve 147. maddelerine de atıfta bulunmakta. Darbe, devrin meşru hükümetini de düşürmüş olmakla şu anki hükümet de şimdi, o günkü hükümetin devamı sıfatıyla bu davaya müdahil olmakta. Ayrıca hangi parti, hukuken Adalet Partisiyle Milli Selamet Partisi'nin mirasçısı olduğunu isbat edebilirse onlar da müdahil olabilir. Kapatılan gazeteler, dernekler vs. ile birlikte müdahil sayısı çoğalacaktır. Ancak asıl müdahil olması gereken TBMM'dir. Anayasa feshedilmiş, meclis cebren kapatılmıştır. Şu var ki konuya eğilen dikkatli bir kişi şunu rahatlıkla görebilir. 12 Eylül darbecileri, Anayasayı ortadan kaldırmak suçundan yargılanacaklardır. Hangi Anayasa? 1961 Anayasası. 1961 Anayasasını değiştirip 1982 Anayasasını yaptırdılar. Bu çok açık ve net olarak şu demektir. 12 Eylül Dâvâsı'nda aynı zamanda 1982 Anayasası da yargılanacaktır. Bu ne demektir? 1982 Anayasası mahkemeliktir. Dolayısıyla mahkeme, bu anayasaya tedbir bile koyabilir. O zaman dâvâ sonuna kadar mezkür anayasa ile amel edilemez, maddeleriyle hükmedilemez. Mahkumiyet, anayasayı da mahkum edeceğinden yargı kararıyla bu anayasa ortadan kaldırılabilir. En basit bir cinayet dâvâsında bile suç aletine el konuyorsa burada da aynı hüküm geçerlidir. Hâdise orada da bitmiyor: İddianameye dayanaklık yapan, değiştirilmesi suç sayılan anayasa hangisidir? 1961 Anayasası. O, başvekil ve bakan astıran sabıkalı anayasa değil mi? Tâ kendisi. Öyleyse bu işin içinden nasıl çıkılacak? Şöyle: 27 mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerinin her ikisi de yargılanmalı. 27 Mayıs darbesi için de bir dâvâ açılır ve muhakeme esnasında iki dâvâ birleştirilir. 27 Mayıs, zaman aşımına uğramış olamaz. AİHM 'insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz' hükmünü verdiğinden bu karar Türk hukukunu da bağlar. 27 Mayıs darbecilerinin hayatta olmamaları dâvânın görülmesine engelse o zaman 12 Eylül de yargılanamaz. Zira o faillerin çoğu da hayatta değil. Hayatta olanların yargılanabilmesi de şüphelidir. 27 Mayıs 1960'dan bu yana ölü-diri bütün darbeler, darbeciler yargılanmalı. Darbe, bir insanlık suçudur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.