Demirel, özür dilemeli

A -
A +

Ne memleketiz ama. İnsan ihracatından bir türlü bıkmadık. Bir zamanlar "komünistler Moskova'ya" diye bağırırdık. Gün geldi o bağıranlar komünistlerden evvel Moskova'ya tezgâh açtılar. Süleyman Demirel'in malum lafı ettiğinde biz bunu düşündük. Sayın Demirel, benzeri sloganları tedavüle sürmekle maruftur. "Dün dündür bugün bugündür". "Yolllar yürümekle aşınmaz". "Demokraside çareler tükenmez"...gibi. Bu sözlerin yanına şu kötü cümle girmemeli, şu kadar yıl bürokrat, hükümet ve devlet adamı olarak en üst makamlarda bulunmuş ve bugün artık "bilge adam" olarak görmek istediğimiz bir şahsiyet böylesine vahim bir hata işlememeliydi. Başörtüsü, Necmettin Erbakan yönetiminin beceriksizliğinin Türkiye'nin başına sardığı bir problemdir. Simge iddiaları, rektörlerin selama durması gibi biraz yalan, biraz doğru zıtlaşmalarla tâ 28 şubatlara kadar gidildi. Üstüne gidildikçe, kurcalandıkça da halli mümkün değil. Bunu herkes biliyor. Herkesten evvel de Demirel bilmekte. Fakat buna rağmen tuttu bu şekilde konuştu. Başörtülüler gitsin!.. Başörtülüler nereye gidecek? Suudi Arabistan'a gitsin! Suudiyle senin başörtülünün ne alakası var? Eğer o başörtülü olmasaydı şimdi memleketin yarısı vehhabi kesilirdi. Ne ne ile karıştırılmakta, kim nereye itilmekte? Bunlar hiç düşünülmüyor. Başörtülü, anamız, bacımız, kızımız, teyzemiz. Başörtülüler bu ülkenin baş tâcı. Eski başbakan, eski cumhurbaşkanı yangına benzin döktü. Döktü de iyi mi etti? Bir cümleyle bütün mazisini sildi. Onu başbakanlığa cumhurbaşkanlığına taşıyan bugün kendilerine adres gösterilen kitledir. İyiliğin karşılığı bu olmamalıydı. Kem söz sahibine aittir gerçeği bir kere daha yaşandı. Bir kem söz bin karşılık buldu. Demirel için söylenenler anlayanı kahretmeye yeter. Hiç bir gerekçe bu sözü makul gösteremez. Ne hükümeti tenkit. Ne başbakana köşk yolunu kapatmak. Ne merkez sağdaki teşebbüs arayışları, ne ailesinin öcünü alma duygusu. Bu sözün tevil götürür tarafı yoktur. Sözle AK Parti'ye ziyan mı verdi? Aksine SP'li bir kısım seçmen de iktidar partisine yönlenmiştir. Demirel, artık duayen, aksakal konumundadır. Bu konumda görmek istiyorduk. Bu hata bu yaşa yakışmıyor. Özür dilemelidir. Milyonların kalbini kırdı. Ilımlı davranarak çare üreteceğine, demokraside çarelerin tükenmediğini isbat edeceğine yok yere kavga başlattı. Böylece cemaatini azalttı. Turgut Özal'ın cenaze namazını milyonlar kıldı. Demirel, böyle şanslı bir sonu bütün mazisini süngerle silerek yok etti. Dostça, samimiyetle tavsiyemiz özür dilemelidir. Fazilet olur. Eğer "onların namazına da duasına da ihtiyacım yok" diyorsa o başka. Elbette kendisi bilir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.