Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül, CHP ve sol
1.5 yıl kadar evveldi, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'le görüşmemiz gerekiyordu, "sabah 07.30'da gelebilir misin?" dedi, "biz erken kalkan insanlarız, 06.00'da bile geliriz" dedik. Ertesi sabah arabamız belediyenin otoparkına girdiğinde saat 07.15'i gösteriyordu. "Herhalde başkan 08.00 gibi makamında olur" diye düşündük. Bu düşünceyle belediyeden içeri girdiğimizde başkanın daha önceden gelmiş olduğunu öğrendik. Başkan, giriş katında 25-30 kişiye konuşma yapıyordu. Bizden sonra 1-2 dakika kadar konuşmasına devam etti. Sonra üst kata çıktık. Makamına gidiyoruz sanmıştık. Bu kata vardığımızda masalar "U" düzeninde, sandalyeler insan doluydu. Ziyaretçiler aşağıdaki kadar olmasa da ona yakın sayıdaydılar. Sarıgül, bir dernek mensuplarını kahvaltıya davet etmişti. Davet sahibi, kahvaltıdan sonra misafirlerine altına imza atılacak cinsten bir konuşma yaptı. Oradakiler, türlü isteklerde bulunuyordu. Onları can kulağıyla dinliyor, dertlerinin halli için ilgililere talimatlar veriyordu. O, işine devam ederken biz bir yardımcısının refakatinde binadan ayrıldık. Refakatçimiz, "Yıllardır beraberiz, dedi ve devam etti "başkanlığından evvel de böyleydi, bu sabah geliş saati 05.00." Halbuki misafirlerine verdiği bazı sözlerden gece 01.00'lere kadar halkla olduğu anlaşılıyordu. Biz Mustafa Sarıgül'ü işte bu ilk görüşümüzde sevdik, naklettiğimiz hatırayı birçok yerde de anlattık. Fatih belediyesi, maaş ödeyememekten şikâyetçi olurken Mustafa Sarıgül, Şişli'yi bir dünya kentine döndürmüştü. Bu az uyuyup çok çalışan, güler yüzlü hizmet adamının CHP'nin başına geçmesi konuşuluyor. Mustafa Sarıgül, yukarıdaki hususiyetlerinden başka diğer başka hususiyetlere de sahip. O, bu ülkenin ahlak, değer ve kültür hamuruyla yoğurulmuş. Göğsünü gere gere imanlı olduğunu da söylüyor, sakallı-takkeli amca, yaşmaklı teyzeyle poster poster poz veriyor, dolu dolu besmele çekiyor, camiye gidebiliyor. Yüksek oyu ile sevilme katsayısı dikkate alınarak CHP genel başkanlığı için adı geçmekte. Doğru, fazlasıyla da layık ama başka doğrular da var. Deniz Baykal, "Şeyh Edebalı" dedi diye başına gelmeyen kalmadı. Üslup farklı olabilir, Baykal da Sarıgül'den başka bir yapıda değil. CHP, bugün Baykal'ı başından atmak istiyor. Baykal'ın Edebali, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli, Hacı Bayramı Veli demesine tahammül edemeyen CHP, Sarıgül'ün aşkla besmele çekmesine razı olur mu? Sarıgül'ün yaptıklarını rakiplerinde gören CHP onları din istismarıyla suçladığını herkes bilir. CHP'de başkanlar başka yerde parti başka yerde kalıyor. Partinin kendini yenilemesi, kendini başkanlarına akord etmesi gerekir. CHP ekmeğin karneyle verildiği günlerin statükoculuğundan çıkmalı. Hatta amblemini bile değiştirmeli. Halkçı, milliyetçi vs. olmayan mı var? Sloganlar devri kapandı. Nerede, ne zaman ve hangi şartlarda siyaset yaptığını bilmeli. Baykal baskılara dayanamayacaktır. Sarıgül de ısrarlara... Fakat Mustafa Sarıgül, tutucu yapıdaki CHP'ye ne kadar dayanacak? Birinin birini değiştirmesi gerekir. O zaman da ya Mustafa Sarıgül bir başkası olur veya CHP bu milletin dokusuyla uyum sağlar. Birincisi mümkün olmadığına göre CHP tarihi bir dönüşüm yaşayabilir. O zaman ne olur? CHP de bir muhafazakâr sağ parti haline gelir. Sol, dünyada türlü maceralar yaşayabilir. Türkiye'de ise istikbali kalmamıştır. Bizde sol bitmiştir. Ülkemizde sağın rakibi sağ olacaktır.