"Allah Nazardan Saklasın" başlığıyla yazdığımız yazı, geçen hafta başında yayınlanmıştı. Orada komşularımızla iyi gelişmeleri sıralarken Ermenistan'la da durumun düzelmesiyle çok mesafeler katedeceğimize işaret ediyor, fakat bir hususa da dikkat çekiyorduk "emperyalizm tekerimize çomak sokmazsa..." Yazının mürekkebi kurumadan Ayvalık'ta yaşanan berbat olaylarla kan döküldü, etnik kışkırtmalar oldu. Biz, tam da "70 Milyon Doğu Kökenliyiz" diye yazı yazmaya hazırlanırken bu defa Hakkâri'den gelen şehit haberleriyle kalbimizden vurulduk. Bunların Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Türkmenistan'dayken olması, sayın Tayyip Erdoğan'ın orada "esasen biz tek milletiz!" dediği bir zamanda bu hainliğin yapılması acaba bir tesadüf mü? Yoksa ön kesme mi, emperyalizmin "sakın Orta Asya'ya uzanma!" tehdidi mi? Meselenin bu tarafı görülmeli. Herkesin evine ateş düştü. Her evimiz bir cenaze evine döndü. Her evde dualar edilmekte. Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül'ün ânında Genelkurmaya gitmesi, Fransa seyahatini iptal etmesi, Başbakanın derhal Türkiye'ye dönmesi, Terörle Mücadele Yüksek Kurulunun geniş bir iştirakle derhal toplanması, CHP ve MHP'nin sorumlu davranması memnuniyet verici olmuştur. Medyanın da ne dediğini, ne yazdığını iyi tartması şart. Bir de.. Bütün şehit ailelerinden metanetlerini muhafaza etmelerini rica ediyoruz. Acılarını içlerine gömsün, vakarlarını kaybetmesin, asla ağlamasınlar. Zor bir talepte bulunduğumuzun farkındayız. Yangının farkındayız. Ancak, bu bir vatan vazifesidir, hain yürekler soğutulmasın.. Aileler, dik durmalı. Devlet, olanca haşmetiyle buradayım demeli. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe! Bu, devletin kendini müdafaasına dair tarihî çığlıktır. Bu devlet, Türk, Kürt Arap, Laz, Arnavut vs. her kimliğin tamamı için vardır. Türk milleti, alt hüviyetlerin bütününün ifadesidir. Dünkü Osmanlı kelimesinin yerinedir. Kürt olmasa bu defa Alevilik kaşınır. O olmasa başka tefrika bulunur. Kürt de Türk de emperyalizmin oyununa gelmemeli. Aklıselim hakim olmalı. Ama artık gözyaşları dinmelidir.