Devlet, onu yönetenlerin mülkü olmadığı gibi onların zamanıyla da sınırlı değildir. Devlet hayatı sonsuza doğru akıp gider. Bu akış, aynı zamanda tehlikelerle doludur. Tehlikenin en büyüğü de dahildeki kargaşa ve huzursuzluktur. İç barışın tehlikeye düşmesi iki şekilde cereyan eder. Biri bazı zümreler arasında görülür. İdeolojik ve ırkçı hareketler bu nevidendir. Padişahla, sadrazam, reisicumhurla başvekil, cumhurbaşkanıyla başvekil, cumhurbaşkanıyla başbakan arasındaki geçimsizliklerse devlet hayatının zirvesindeki kavgalardır. Bu kavgalar yüzünden tarihte bir çok devlet başkanımız katledilmiş, bir çok başbakan boğdurulmuş ve idam edilmiştir. Cemiyet hayatını ve milletin sonsuza yürüyüşünü sekteye uğratan belli zümrelerin mevzii çıkışlarından ziyade zirvedeki bu sertliklerdir. Tarihten bu güne çok çektik. Son misalini 3 sene önce yaşadık, cumhurbaşkanı başbakana elindeki kitapçığı fırlattı. Başbakan sabredemeyerek hadiseyi basına taşıdı, pamuk ipliğine bağlı iktisadi hayat, krize girdi, millet refahtan koptu, çeyrek asır geriye gittik. Şimdilerde AB kapısındayız, aralanmak üzere. Bir büyük doğumun sancıları bizi bekliyor. Sanki bir Ergenekon. Bizim Anadolu'ya hapsolup kalmamız tabiatımıza aykırıdır. 1863'te Viyana önlerinde yere düşen Kızıl elmayı Anadolu Türkü, 1960'larda olduğu yerden aldı, öpüp başına götürdü ve Avrupa içlerine taşıdı. Bu defa da bir büyük projede yer alarak aynı topraklara giriyoruz. O işçiler, bu yürüyüşün öncüleriydi. Onların gidiş tarihleriyle AB müracaatımız aynı vakte denk düşmektedir. Şu günlerde iç barışın, sulh, sükûn ve huzurun muhkem olması her günden daha fazla elzemdir. Cumhurbaşkanıyla başbakan arasında su sızmaması gerekmekte. Devlet zirvesi, cumhurbaşkanlığı, TBMM başkanlığı, başbakanlık, yüksek yargı, genelkurmay başkanlığı öyle böyle değil mutlak dayanışma içinde olmalı. Herkes buna mecbur. "Kamusal alan" gayrı ciddi bir iddiadır. Başbakanları Çankaya'dan uzak tutan her tasarruf, istikbalde kınanacaktır. Birlik ve beraberliğin mümessili cumhurbaşkanlarının bir görevi de iç barışı temindir. Kendi zirvesinde küs, kırgın veya geçimsiz devlet erkânı, AB'ye ne zaman ve nasıl açılabilir? Onlar, emsalleri arasında ne kadar saygı görürler? Kavga çıkartmak kolay barışı tesis ve idame ettirmek zordur. Barışa mani olan, tarihin kara listesine dahil olur.