Dış Türkler Bakanlığı

A -
A +

2000 başlarından beri Almanya, Hollanda, Belçika gibi Avrupa devletlerinin meclislerinde Türk milletvekilleri var. Yunanistan'da öteden beri olmaktaydı. Yunanistan, Osmanlı toprağı. Batı Trakya komşumuzda kaldı. Orada Müslüman Türk nüfus yaşadığından meclise vekil gönderdikleri oluyor. Buna mukabil Almanya ve diğerlerinin tarihten gelen miras durumu mevcut değil. Buralara 1960'larda giden işçilerimizin çocukları, yaşadıkları devletlerin meclislerine senatör veya milletvekili seçilmekteler. Onları seçenler yalnızca Türk asıllılar değil. O ülke mensupları da oylarını bu Türkler lehine kullanmaktalar. Şöyle bir düşünülürse varılan neticenin büyüklüğü hemen anlaşılır. Avrupalıların beğenmedikleri işleri yapanların evlatları, bugün Avrupa parlamentolarında kanun teklifi vermekte, bakanlardan hesap sormakta, hükümetlerden açıklama yapmalarını istemekteler. Yunanistan'ınkine benzer hal Bulgaristan'da yaşandı. O da eski Osmanlı toprağı. Bulgaristan'da da Türkler tarihten gelmekte. Son seçimlerle birlikte Türkler, parlamentoya girmek, kilit konumu yakalamakla kalmadılar, Hak ve Hürriyetler Partisi'nden 4 milletvekili bakanlığa da getirildi. Galiba bu ilk defa yaşanıyor, Türkler, Avrupa'da üstelik 4 kişi gibi az olmayan bir sayı ile bakan da oluyorlar. Bulgar ırkçıları, Bulgaristan haritasını Türk bayrağı şeklinde boyamışlar. Bu güzel harita gazetelerde yer aldı. "Bulgaristan Türkleşti" demek istiyorlar. Sözün burasında bir hatıramızı sizinle paylaşmak istiyoruz. 7 yıl kadar evvel olmalı. Türkiye'nin Bulgaristan'ın da aralarında olduğu komşu ülkeleriyle konfederasyona gitmesi gerektiğine dair bir makale kaleme almıştık. Akıl için yol bir tabiî, aynı tarihlerde Türkiye ile yakınlaşmak isteyen Bulgar yönetimi, Cumhurbaşkanı Demirel'e "konfederasyona gidelim" demiş. Bugün "Vahideddin en az 100 sene daha hain bilinmeli" diyen Demirel o gün "hele durun adama yaptırmazlar" diye karşılık vermiş. Şunu söylemek istiyoruz, inanç ve kültür birliğinin, tarihin, nüfus yapısının ve coğrafyanın emri her ne ise o zuhur eder. Avrupa'daki Osmanlı Topraklarında da Avrupalı Türklerin yaşadığı Avrupa devletlerinde de olan budur. Eminiz ki bir dönem sonra Almanya, Hollanda, Belçika, Danimarka gibi memleketlerin hükümetlerinde de Türk asıllı bakanlar yer alacak. Hatta Kıbrıs Türklerinden dolayı aynı keyfiyet İngiltere'de bile yaşanabilir. Şüphesiz ki Avustralya'da da bunlar görülecek. 3 Ekime hazırlanan hükümet bu avantaj ve gelişmeyi herhalde değerlendiriyordur. Daha doğrusu bu bir devlet politikası. Kanada, Amerika, İngiltere'den Avustralya'ya kadar uzanan Türk kuşağı dışarıdaki gücümüz ve sesimizdir. Üstelik bu milletvekillerindeki düzgün Türkçe fevkalade. Vatan muhabbetleri de öyle. Kara Avrupa'sı veya AB toplamında hemen hemen grup kuracak sayıdayız. Tek yerde değiller ama sayı da önemli. Mesela hiç düşünüldü mü? Gerçekte kaç vekil çıkartabilecekken kaçlarda seyrediyoruz? Bu insanlar seçim propagandası yaparken biz ne gibi bir destek verdik?. Kara Avrupa'sından sonra ilk ele alınması gereken ABD ve Kanda mı olmalı Avustralya mı? Hepsi birden. O halde? O halde "Dış Türkler Bakanlığı" bir zaruret değil mi? "Dışişleri Bakanlığımız var, gayet de iyi çalışıyor" denebilir. İtirazımız yok. Lakin. Yetkiler dağıtıldıkça imkânlar çoğalır, hız artar. Belki böyle bir bakanlık olsaydı Irak'ta da Türkmenler birlik içinde hareket eder, Irak meclisine temsilci gönderir bakan da çıkartırlardı. Lafa gelince 4 milyon, icraata gelince sıfır. Sebep organizasyonsuzluk. Üstelik bir de koca Orta Asya'ya yayılmış müstakil, muhtar veya esir Türk devletleri de var. Eğer Dış Türkler Bakanlığı kurulamıyorsa o zaman Dışişleri Bakanlığı bünyesinde "Dış Türkler Müsteşarlığı" ve "Orta Doğu Müsteşarlığı" hayata geçirilmeli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.