Dönemeç

A -
A +

Hükümet, iyi gidiyor, orduyla da, bürokrasiyle de ahenk içinde çalışmakta. Halk memnun. Medya, büyük ekseriyetiyle destekçi. Yıkıcı bir muhalefet yok. Piyasalar tam güven içinde. Ticaretin düşmanı rakamlar geriletilmiş durumda. Herkeste bir kalkınma heyecanı göze çarpmakta. Krizden sonra gelen bu güneşli hava gözleri kamaştırıyor. Bu haliyle AK Parti hükümeti, Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisi'nin ilk zamanlarına benzemekte. Tıpkı bu partiler gibi halkı sevindiren hamleler yapmaktalar. Onun için anket grupları, iktidar partisini muhtemel bir seçimin de galibi olarak görüyorlar. Ne var ki yol uzun ve çetin. Hükümetin önünde dağ gibi iç ve dış meseleler var. İçerde en ağırlıklı problem işsizlik. İkinci ağırlıklı problem fert başına düşen milli gelir payının geriliği. Bazı emekliler hâlâ sadaka gibi maaş almakta. Dışarıda ise AB, Irak, Kıbrıs ve Kürt gailesi bulunuyor. Hükümet, içerde insanca yaşama şartlarını hazırlamaya çalışıyor. Dışardaki dertler çok yönlü ve çok girift. Onlarda yalnız değiliz. Gaileleri haileleştirdiler/dramlaştırdılar. Buna rağmen millet ümitvar. İş başındaki kadronun iç ve dış engelleri aşacağı kanaatinde. Orduyla ahenk içinde çalıştığını söyledik. Bu fevkalade bir neticedir. Medya ile aranın düzgün olması da yabana atılamaz. Ahenkler avantaj, pürüzlerin olmaması fırsat. Peki bu hep böyle gider mi? Yoksa bir zaman sonra DP gibi AP gibi ANAP gibi AK Parti'de de kırılmalar, sancılar, çatlamalar olabilir mi? Bunu AK Parti kurmaylarının kendilerine sormaları lazım. Ülke yönetimine talip oldular, kader, onlara bu görevi verdi, imtihandalar. Bir koca grubu gün 24 saat, ay 30, sene 365 gün aynı şekilde elde tutmak kolay değildir. İş, aş bekleyen vatandaşları memnun etmek de kolay değil. Şimdi hükümet, ilk ciddi dönemeci alıyor. Savrulmamaları lazım. Irak'a asker sevkinin yarın ne göstereceği belli olmaz. Bu noktada yalnızca hükümet partisi değil, ülkenin de savrulmaması gerekiyor. Adı geçen eski partiler, hep iyi başladılar ama sonu iyi gelmedi. Bu defa öyle olmamalı. Irak'a gitmek, sıradan bir hadise değildir. Irak'a gitmek tarihe gitmektir. Rövanştır. Onun için AK Parti'nin, içi de hatta belki hükümet bile ve muhakkak ki memleket çok kurcalanacaktır. Hem de ortak ve müttefik bildiklerimiz tarafından. Herkes dikkatli olmalı. Bazı işler vardır ki onlar hükümetler üstüdür. Irak'a asker sevki de öyle. Orada yapılacak hatalar ne bahar bırakır, ne ahenk, ne ağız tadı. Bir dönemeçten geçiyoruz. Tarih dönemeçlerle doludur. Aşağıya bakınız...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.