Dünya'ya çağrı

A -
A +

Sokak köpekleriyle alâkadar olunmasını bir merhamet numunesi olarak görüyoruz. Hayatları tehlikeye giren balinaların kendi hallerine terk edilmemesini de takdirle karşılıyoruz. Bunun en mükemmel örnekleri bizim tarihimizde mevcut. Topal leyleğe, üşüyen kuşa, aç kalmış kurda sahip çıkmışız. Ama en evvel insana sahip çıkmışız. İnsandan değerli hiçbir varlık yok. İnsan varsa her şey var. Bundan dolayı kaç zamandır hayvanseverlerden, çevrecilerden savaşa reddiye bekledik. Acaba o ses, vicdanları paralayarak yükseldi de biz mi işitmedik? İnşallah öyledir. Lakin korkarız ki bu sadece bir temenniden ibaret. İtlafı gereken sokak köpeklerini telef etti diye kameralar önünde belediye başkanlarına çığlık çığlığa saldıran kadınlar, analar nerelerdeler? Neden Irak'ta kör bir kurşun veya sersem bir bomba yahut akılsız bir füzeyle hayatından olan veya ömür boyu sakat kalacak çocuklar için de aynı hassasiyeti göstermiyorlar? Aynı olur mu? Aynı olması insana haksızlıktır. O iri kara gözlü çocuklar da can. Onlar için yürekleri yarılan anneler de anne. Onların heykeller gibi donup kalan mustarip babaları da baba. Şimdi o çocuklar, aynı zamanda açlık tehlikesiyle de karşı karşıya. Yakında çöl sıcaklarıyla birlikte salgın hastalıklar çıkacak. Öyleyse bu suskunluk neden? Sözümüz, çağrımız, protestomuz önce Türkiye'deki suskunlara. En önce onlara. Sonra İslam âlemine, sonra Orta Asya Türklüğüne, sonra Kafkas Müslümanlarına, sonra daha dün benzeri mezalimi yaşadığı için bugün Iraklıyı en iyi anlayacak olan Balkan milletlerine. Ve sonra da 6.5 milyar dünyalıya, dünyaya. Kanadalıya, Çinliye, Japonyalıya, Güney Afrikalıya, İsveçliye... Eğer bir ceberut, hormonlu kuvvetine güvenerek tabiat zenginliği yüzünden bir fakir ülkeye saldırırken siz, bu istilayı kılınız kıpırdamadan seyreder ve bu tecavüzün durması için harekete geçmezseniz biliniz ki o füzeleri, bombaları, kurşunları insafsızca kullanan sömürgeci ordudan bir farkınız kalmayacaktır. Siz de bir Bush... Siz de bir Blair... Siz de bir Aznar olursunuz. Onun için ABD'de, İngiltere'de, İspanya'da kendi hükümetlerinin yaptığını yermek uğruna sokaklara dökülüp onlara hesap soran o memleketler halkını fevkalade takdir ediyoruz. Siz de... Siz de susmayın... Durmayın... Orta Doğu'dan başlayarak insanlığı tehdide doğru yol alan bu yangının sönmesi, barışın gelmesi, Bushların Blairlerin, Aznarların gitmesi, 21. Yüzyıl Hitlerlerinin, Mussolinilerinin, Stalinlerinin devrilmesi için üzerinize düşeni yapın. Onları Sırp kasabı, savaş suçlusu Slobodan Miloşeviçlerin yanına gönderiniz. Adalet, hormonlu kuvvetten güçlüdür. Ya bunları yapar veya suça ortak olursunuz. İster beyaz, ister sarı, ister siyah ırktan olun. İster Müslüman, ister Hıristiyan, ister Budist olun... Madem ki insansınız... Madem ki şahitsiniz... Öyleyse dünyayı karıştıran bu haksız, ahlâksız ve merhametsiz savaşın önüne set olun, duvar olun. Bu yangına dökülen bir damla su da siz olun. Siz... siz olun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.