Elazığ, okuma seferberliğini başlattı

A -
A +

Yurdumuzda bir eksiklik, öteden beri hep söylendi durdu, "okumuyoruz" . Çocuktuk, bu söz vardı, bu gün de işitmekteyiz. Bu bir kötü halin tesbiti, bir şikâyet ama şikâyetler çare üretilmezse hiçbir işe yaramaz, sadece yıpratır. Okumama tembelliğine ilk neşteri vali Nuri Okutan, Sakarya ilinde vurmuştu, o burada güzel hizmetlere imza attı. İnşallah bu hizmetler yeni vali Hüseyin Atak döneminde de artarak devam eder. Nuri Okutan, Sakarya'daki çalışmalarından dolayı haksız laflarla yaralanmak istenen doğu Karadeniz'in kalesi Trabzon'a taltifen tayin edildi. Vali Okutan, devlet millet kaynaşmasında örnek insanlardan biridir. Trabzon'un yüzünün yakında güleceğine inanmaktayız. Batı'da, Adapazarı'nda bir illete, bir tembellik hastalığına neşter vurulmuştu. Doğu'da Elazığ'daysa bir meş'ale yakıldı, büyük bir seferberlik başlatıldı. Vali Muammer Muşmal, henüz 15 aylık bir Elazığlı. Bu kısa süreye rağmen Elazığlı, Harputlu, şimdi Kırşehir valisi olan Lütfullah Bilgin gibi onu çok sevmiş, o da sanki doğma büyüme buralı. Elazığ'ı keşfetmiş, eksiğini gediğini görmüş. Şüphesiz ki kalkınma evvela kültürel gayretle mümkün. Genç, cevval, halkla iç içe, güler yüzlü, çalışkan ve alçak gönüllü bir idareci. İlin yöneticilerini toplamış, tartışmış konuşmuşlar sonunda bir okuma seferberliğine karar verilmiş. Projenin adı "Elazığ okuyor". Bizzat valilik projeyi yazılı metinle şu şekilde tarif etmekte "ilk ve orta öğretim kurumlarında okuyan öğrencilerle bu okullarda görev yapan yönetici ve öğretmenlere okuma alışkanlığını kazandırmak, okuma alışkanlığını geliştirmek. İyi bir okuma kültürüne sahip olabilmek için çözüm yolunu ortaya koymak. Okumayı engelleyici sebeplerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olmak. Okul kütüphanelerini güncelleştirmek. Her öğrenciyi sürekli kitap okuması için teşvik etmek. Öğrenci velilerini de bu sürece katmak. 'Elazığ Okuyor' sloganı ile okuma kültürünü yaymak. Kültürlü bir şehir olmak için bütün sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle geniş halk kitlelerine ulaşmak Sonuçta okuyan ve yazan bir il olmak" Bu gayeye varmak için de hemen hemen 50 maddelik bir yol haritası çıkartılmış. Bu haritanın merkez noktasında okullarda her gün öğretmen öğrenci ve yöneticilerin iştirakiyle 20 dakikalık bir okuma zamanının ayrılması var. Bu uygulama çok mühim. Burada bir tevazuun yol açabileceği muhtemel bir yanlış anlamayı tashih etmek lazım. Elazığ, okuma, okur-yazar ve kültür birikimi olarak Türkiye ortalamasının üzerindedir. Ne var ki Elazığlı, valilik bunu az görmekte, çıtayı yükseltmekte. Esasında bu proje, bir anlamda daha büyük bir projenin parçası. Bir ay evvel İstanbul'da yine valilik, üniversite, sanayi ve ticaret odası gibi kuruluşların iştirakiyle "Elazığ buluşuyor yarınları konuşuyor" ismiyle bir toplantı daha yapılmıştı Elazığ'da 120 Bin öğrenci mevcut, "Elazığ okuyor" hamlesiyle hedef bu 120 Bin çocuk ve gencin her birine bir kitap vermek, onlarda okumayı bir hayat şekline dönüştürerek yarınlar konuşulurken, yarınların hakkıyla donanımlı, dünyayla yarışan nesillerini yetiştirmek. Fikrin ortakları, valilik, belediye, özel idare, emniyet müdürlüğü, müftülük, kaymakamlıklar, kültür turizm müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlükleri, mahalli basın, dershaneler. Meş'alenin tutuşturulması, seferberlik beyannamesinin okunması 15 Mart 2007 Günü FAKM'de oldu. İş günü olmasına rağmen salon lebaleb doluydu, hayli dinleyici ayakta kalmıştı. İstanbul medyasından isimler düşüncelerini dile getirdiler. Heyecan zirvedeydi. Açıkoturumda bizim teklifimizle Belediye başkanı Süleyman Selmanoğlu, şehrin en görkemli yerine bir Kitap Anıtı dikilmesini kabul etti. Böylece Elazığ, bir ilki gerçekleştirecek. "Elazığ Okuyor" aslında şunu demekte, "Elazığ yine okuyor". Zira Elazığ, Harput'tur. Harput, bir eyalet merkeziydi, bugünkü birkaç il ona bağlıydı. 2-3 Asır evvel orta doğunun her bakımdan en büyük ve gelişmiş merkeziydi. Harput o dönem bir küçük İstanbul'du, divan şiirinin yazılabildiği, yüksek miktarda ilim adamlarının yetiştiği nadir beldelerden biriydi. Bugün yapılmak istenen kayıp yılları telafi çalışması, torunu dedeye layık kılma arayışıdır. Niyet halis, gaye mübarek, heyecan yüksek, hedef yüce. Dileriz, temenni ederiz ve rica ederiz ki proje türlü sebeplerle sakatlanmasın. Çünkü her deste kâğıt eser değil. Çocuğun gencin eline onu şaşırtacak hurdalık kâğıt demeti değil, ona kalite kazandıracak eser vermeliyiz. Meş'aleden, bu şerefli çalışmadan kıvılcımların diğer vilayetlerimize, ilçelerimize de sıçramasını, Nuri Okutanların, Muammer Muşmalların çoğalmasını öbür valilerimizin, belediye reislerimizin, kaymakamlarımızın, şirketlerimizin de aynı maksatla harekete geçmelerini, karanlığı, cehaleti kovmakta geç kalınmamasını umarız. Elazığ valiliği şehri afiş ve pankartlarla donatmıştı, onlardan biri, denilmek istenen her şeyi içine almaktaydı: "Okumak hayat tarzınız olsun!" Bu söz 75 Milyonadır, okumak hayat tarzınız olsun, üslubunuz olsun, okumadan durmayın demek. Okumak, bilmek, yaşamak, üretmek bize çağ atlatacak formül budur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.