Erken seçim

Erken seçim lazım mı? Veya, diğer bir söyleyişle, milletvekili genel seçimi 2006 Kasımında mı, 2007 Kasımında mı olmalı? Son zamanlarda münakaşası yapılan birçok olur olmaz problemin arasına bu seçim meselesi de dahil edilmek isteniyor. O kadar havadan-sudan tartışma var ki. Sadece can sıkmakta. Bunlar düpedüz kendi ayağına sıkma. Tartışmalardan bazılarına AK Parti'nin yeterli siyasi tecrübeye kavuşmamış, nerede siyaset yaptığını bilmeyen mensupları yol açmakta. Onlar bir tarafa... Fakat, seçim mevzuunda iktidar partisinin erken seçime taraftar olduğuna hiç ihtimal vermiyoruz. Redleri politika değil ihlasla yapmakta. Zaten açıklamalar da bu yönde. Aslına bakarsanız lüzumsuz bir konu. Normal seçime iki, bazılarının istedikleri takvime ise bir yıl varken seçim lafını, havasını ülke gündemine oturtmak her şeye ziyan verir. Devlet çarkı ağırlaşır. İş yapma imkânı düşer. Herhalde erken bir genel seçimi mahalli seçimler takip edecektir. Onun için belediyeler de kendilerini bu havaya kaptırırlar. Yeni varoşlar türer. Seçimler vaktinde, 2007 Kasımında yapılmalı. AK Parti, şayet, gemiyi 2007 sonuna kadar götürürse istisnai bir süreyi tamamlamış olur. Hedef, hem o tarih olmalı ve hem de tavsamadan, taviz vermeden hizmetine devam etmelidir. Bizzat AK Parti'nin yaptırdığı anketlerde nelerde başarılı, nelerde başarısız oldukları masalarına geliyor. Başarıları tabii ki takdir toplamakta. Ancak diğerleri de can yakmakta. Onların iktidarın eseri olmaması bahsi diğer. İşsizlik, fakirlik tek başına bu iktidarın eseri değil. Ne var ki dördüncü yıla giren bir iktidarın bu sahada ciddi mesafeler alması gerekir. Yenilmesi gereken dünya kadar zorluk var. Dere geçilirken at değiştirilmez. Erken seçimin yapılacağına inanıldığı günden itibaren her alanda gerileme başlar. Çünkü o vakitten itibaren seçim kazanma fikri ön plana geçer. Türkiye rölantide çalışır, boşuna enerji tüketilir. Bu sebeple erken seçim sözü telaffuz edilmemeli. Bu bir. İkincisi boğaz dokuz boğum, her iktidar mensubu dokuz düşünüp bir söylemeli. Muhalefet polemiğe girer. Hatta polemik fırsatı arar. Bu onun için fırsattır. Halbuki yersiz tartışmalar iktidara ziyan verir. Bu yakınlarda üst üste böylesi ziyanlar yaşanmakta. Buna bir de erken seçim havası katılmasın. İktidar şu günlerde kendini ciddi ciddi sorgulamalı. Ne vaad etti, ne yaptı, ne yapamadı, nerelerde yıldızlaştı, nerelerde varlık gösteremedi? Bunların muhasebesi yapılmalı. Objektif ve namuslu değerlendirmelere kulak verilmeli. Bu TBMM çoğunluğu ülkemiz için bir fırsattır. Türkiye, bu iktidarla çok şey kazanmalı. Bir daha böylesi güçlü iktidarı bulmak için kim bilir kaç yıl geçer. AK Parti'nin kendisi dahi şu çoğunluğa sahip olamaz. Öyleyse an bu ân dem bu dem. Laf değil hizmet üretilmeli. Koşuya devam etmeli.